Baharda yine geliriz


0

”Kendi içini göremeyen, orada ne rezil şeyler olduğunu bilmeyen, kendi içinden çıkamaz…”

Bu kitabı tavsiye üzerine okudum. İyi ki de tavsiye edilmiş. Çünkü normalde dikkatimi çekmez ve okumazdım.

Kısa kısa cümlelerle, çok sade bir dille yazılmış, önemsiz gibi görünen konuları anlatan ve hiç beklenmedik bir anda bitiveren kısa öyküler 🙂

Bazı öykülere ”niye böyle bir başlık koymuş ki” diye düşündüm. Bazı öykülerin sonunda ise, ”Ne anlatmak istemiş ki?” diye düşünerek, tekrar okumak zorunda kaldım.

Bazı öyküleri çok sevdim, bazılarını hiç sevmedim.

Ama tek tek kelimelerle ve kısa kısa cümlelerle, küçücük bir öykünün nasıl yaşatılarak, anlatılacağını öğrendim.Beni en çok etkileyen ”Baharda yine geliriz” öyküsü oldu.

”Süprüntü” öyküsünü okurken Barış Bıçakçıyı birazcık kıskandığımı itiraf edebilirim 🙂

Öyle bir öyküyü ben yazmış olmayı isterdim 🙁

Hele ayna karşısındaki adamın düşündüklerini ben de böyle yazarmışım gibi geldi 🙂

”Yaşlanmıştı. Herkes yaşlanır. Ama gözleri biraz geriden bakıyormuş gibi geldi bana. Yıkıntıların ve eski heyecanların arasından bir yerden…”

Şimdilik bu kitapla ilgili yazacaklarım bu kadar. Ama çok yakında öykü çözümleme sekmesinde onun birkaç öyküsüyle tekrar karşılaşabilirsiniz.

İlk çözümlemek istediğim öykü ise ”Süprüntü” 🙂


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir