Anlar- İzler – Tutkular – İNCİ ARAL
”Yazmak bir dağa tırmanmak gibidir. Tehlikeli ve güçtür, ama heyecan vericidir. Bütün yıpratıcılığına rağmen, başka hiçbir şey beni yazmak kadar mutlu etmiyor” İnci Aral’ın...
”Yazmak bir dağa tırmanmak gibidir. Tehlikeli ve güçtür, ama heyecan vericidir. Bütün yıpratıcılığına rağmen, başka hiçbir şey beni yazmak kadar mutlu etmiyor” İnci Aral’ın...
”Öykü, nişanlanan hedefi tam ucuyla ve bütün gücüyle vurması için uçaktan atılan bir mermi gibi, büyük bir hızla atılım yapılmalıdır” Öyküyü ele alan, ameliyat...
”Hep böyle olur. Bir vapur beklerken, iki ayağım bir pabuçta iken yazı yazarım” Sabah sabah beni gülümseten, bana beni hatırlatan bu satırları okuyunca acayip mutlu...
Bu sabah Dostoyevski’nin ”Yeraltından notlar”ını okurken, karşıma çıkan şu soru bende tokat etkisi yarattı: ”İnsan kendi kendine karşı tamamıyla samimi olabilir mi?” Derin bir nefes...
”Sadece yalnız çocuklar bütün tutkularını derli toplu tutabilirler” Bu kitabı elime aldım ve bitirmeden bırakamadım. Sanki dünya durdu ve her şey anlamını yitirdi. Her kelimesini...
”Öykü hep zor kalacak” cümlesiyle başlayan ve öykü okumanın neden zor olduğunu anlatan bir kitap. ”Türkiye’de okumak zordur. Edebiyat yapıtı okumak daha zordur. Öykü okumak...
Ratip İvan Dimitriç Çerviakov, bir gece ikinci sıra koltuklardan birine oturmuş, dürbünüyle ”Kornevil Çanları’nı izliyordu. Çerviakov izliyor ve mutluluğun doruklarına ulaştığını duyumsuyordu. Derken birden bire…...
Yeni evli çift köy istasyonun peronunda yukarı aşağı geziniyordu. Erkek kolunu karısının beline dolamış, kadın kocasına sokulmuştu. İkisi de mutluydu. Ay bulutların arasında onlara bakarak...
”Herkesin kalbini duyabiliyordum. Oda karardığında bile hiçbirimizin kıpırdamadan, orada oturarak çıkardığı insan gürültüsünü duyabiliyordum” Ukalalık olarak algılanmasını istemem, ama ben Raymond Carver’in öykülerini okurken bazen,...