Aşkı ve gururu en iyi anlatan kadın…


0

Jane Austen 16 Aralık 1775 yılında, Hampshire şehrinde, bir manastır evinde dünyaya gelmiş.

Babası kilise papazıdır. Altı erkek, bir de kız kardeşi vardır.

Kısa süre Oxford ve Southampton’da eğitim alsa da genelde evde özel dersler almış.

İngiliz Edebiyatını, İtalyanca, Fransızca öğrenmiş… Yani yaşadığı döneme göre iyi bir eğitim almış.

12-14 yaşlarında, aile içi bir eğlence olması adına yazmaya başlamış.

Genellikle gündelik olayların, basit ve günce tadında, öyküsel bir anlatımla kağıda dökmüş.

Hobi olarak başlayan bu yazılar, zamanla en çok yapmayı sevdiği bir şeye dönüşmüş…

Bu hevesin farkına varan babası, Jane’nin rahat çalışması için gereken tüm ihtiyaçlarını karşılamış ve ailenin diğer bireylerini de kaynak bulma ve ona destek olma konusunda ikna etmiş 🙂

Jane ilk romanını 1789 yılında tamamlamış, ama basamamış 🙁

Ailesinin yaşadığı ciddi ekonomik sorunlar 1801 yılında babasının emekliliği ardından tüm mal varlıklarının satışa çıkarılmasıyla tam bir çıkmaza girmiş.

1805 yılında babası vefat edince hayatları daha da zorlaşmış.

Jane ve ablası Cassandra o dönemdeki ekonomik çıkmazdan ve toplumsal baskıdan kurtulabilmek için iyi birer evlilik yapma arayışına girmişler, ama nedense her ikisi de hiç evlenmemişler…

Bir kadın olarak o dönemde yaşadığı sıkıntıları yazarak atlatmaya çalışmış Jane Austen.

Her romanında onun ve ablasının hayatından ve hayallerinden kesitler bulmak pek de zor değil 🙂

Yazdığı her romanda ana karakterlerde hep kadınlar vardır 🙂

Güçlü kadın kahramanlarını mutlaka bir aşkın girdabına sokan yazar, hikayesinin sonunda kahramanlarını da mutlaka evlendirir 🙂

Romanlarında taşra, yüksek sınıfa mensup insanları konu eder ve bu insanların her gün yaşadığı sıradan olayları anlatır.

Ama öyle karakterler yaratır ki, aradan yüzyıllar geçmesine rağmen hala büyük bir ilgiyle okunur…

Dolaysız, sade ve akıcı bir dille ve ironik bir bakış açısıyla başarır bence bunu 🙂

Ama ne yazık Jane Austen, yaşadığı dönemde gerçek kimliğini gizleyerek çalışmalarının bir kısmını basabilmiş 🙁

En önemli romanları maalesef ölümünden sonra basılmış ve dünya klasikleri arasında yer almış… Tüm romanları sinemaya uyarlanmış.

Bütün romanlarını mutlu sonla bitiren bu muhteşem yazar, ne yazık ki 42 yaşında kanserden ölmüş 🙂

Ama yazdıkları yüzyıllardır okunuyor ve yüzyıllardır ilham vermeye devam ediyor 🙂

Bir yazarın isteyebileceği tek şey bu olsa gerek 🙂 🙂 🙂


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir