Meğer karanlığın içinden, sadece dinleyerek ve hayal ederek ne çok şey görebiliyormuş insan…
Bunun nasıl mümkün olduğunu Polonyalı yönetmen Andrezej Jakimovski’nin ”Hayallerin ötesinde” filminden öğrendim 🙂
Tekrar tekrar seyredilmesi gereken bir film bence 🙂 🙂 🙂
Görmenin kıymetini hatırlatmaktan öte, etrafımızda olup biteni fark etmeye, sorgulamaya ; özgürlük sınırlarımızı zorlayarak, hayallerin de ötesine geçmeye davet eden bir film.
Lizbondaki görme engelliler kliniğine eğitmen olarak atanan Ian bize dinleyerek, hayal ederek, hatta duymadan da nasıl görebileceğimizi öğretiyor…
Görme engelli olmasına rağmen, önüne çıkan bütün engellere meydan okuyarak hayatın içine girme cesareti göstermiş ; özgürlüğünden ödün vermek istemeyen ve hayallerinin bile ötesine geçmeye çalışan bu çılgını sevmemek mümkün değil 🙂
Ian bize bakıp da göremediklerimizi de hatırlatıyor ve sessizliğin içindeki seslerin güzelliklerini ve kıymetini gösteriyor 🙂
Senaryo çok iyi! Çekimler ise bi harika!
Anlatılmak istenilen şey ışık ve ses efektleriyle çok iyi desteklenmiş! Desteklenmenin de ötesinde, ”kafamıza vura vura”:) seslerin güzelliğini keşfetmemizi sağlamış bence 🙂
O anlamda en çok etkilendiğim sahneler mesela: Köpek sesini duyarak başladım filmi seyretmeye, köpek sevgisinin sesini duyarak bitirdim 🙂
Bir de su sesinin yarattığı mutluluk beni çok etkiledi 🙂
Beni derinden sarsan sahneler ise limandaki sahneler oldu 🙁
Görme özürlü insanların da en az görenler kadar özgürlüğüne düşkün, hayallerinin sınırlarını zorlamaya ve çılgınlık yapmaya hakkı olduğunu hatırlattı…
Ama en önemlisi de bakıp, göremediğim şeylerin kıymetini hatırlattı…
Mutlaka, ama mutlaka seyredilmesi gereken, muhteşem bir film 🙂 🙂 🙂
0 Comments