Limonata

Bu filmi sinemada seyretmeseydim çok üzülürdüm 🙁

Neden mi?

Bir kardeşlik hikayesi olduğu için, filmin bir kısmı Bulgaristan’da çekildiği için ve kültür farkını çok güzel anlattığı için 🙂

Ayrıca sinemadaki o kocaman ekranda, çocukluğumun geçtiği memleketi ve insanlarını seyretmek, bana bir tutam geçmişe yolculuk yapma şansı verdi 🙂

ilk kez yönetmen koltuğuna oturan Ali Atay’ı yürekten tebrik ediyorum!

Çok basit, samimi, içten ve insanın yüreğine dokunan bir dille yola çıkmış:) İyi ki de çıkmış 🙂

Bazı insanların pek önemsemediği küçücük ayrıntıları ele alıp, çok güzel birleştirmiş; kahramanları fazla konuşturmadan ve fazla efekt kullanmadan derdini anlatmış…

Sonuç : Filmi seyreden herkes kendinden bir şeyler bulabilir 🙂

Beni en çok etkileyen sahne- mezar sahnesi oldu 🙁

Uzun süre unutamayacağım kare ise, küçücük kahvenin duvarındaki, ”Kan limonata değildir” yazısı.

Evet, babalar, onların hataları; kardeşlik; limonata gibi akıtılmaması gereken kan… Kardeş kanı…

Mutlaka seyredilmesi gereken bir film 🙂

Ali Atay bu filmi babasına admış 🙂

”Babam öldüğünde 16 yaşındaydım ve ona vereceğim çok şey vardı, ama çok küçüktüm. Şu an 40 yaşına gelmek üzereyim, babama bir film hediye ettim. Onun dahil olmadığı, ama ona ait, onun tam göbeğinde durduğu bir hikaye anlattım…”

Seyredin derim 🙂