”Sevgi bizim dinimizdir! Başka dine inanmayız!”
Ben sıkı bir Aziz Nesin hayranı olarak ve de Sivas olaylarını bizzat kendisinden dinleyen bir kişi olarak, bu filmi seyretmeseydim olmazı…
Bayramın son günü, yani pazar akşamı sinema salonuna girerken, ”pek fazla seyirci olmaz” diye düşünürken bir sürprizle karşılaştım. Salon tıklım tıklım doluydu 🙂
Bu beni hem şaşırttı, hem de çok mutlu etti.
Ben, bazı filmleri özellikle tek başıma seyretmeyi severim.
Ama bu filmi seyrederken yalnız olmama rağmen, kendimi çok kalabalık hissettim.
Çünkü film boyunca, salonda enteresan bir hava vardı…
Sanki herkes tek beden olmuş; kalp atışları ve nefesler birleşmiş, o günkü acıtıcı gerçekleri ekrandakilerle birlikte yaşıyordu 🙁
Film bittiğinde ise salona ölüm sessizliği yayıldı önce. Bir süre kimse yerinden kalkamadı 🙁
Sonra bir kadının cılız hıçkırıkları arasında, yavaş yavaş alkış sesleri yükseldi.
Muhtemelen Sivas’ta ölen birinin yakınıydı ağlayan kadın…
Ama eminim ki, salondaki herkes onun hissettiği acıyı yüreğinde hissetti 🙁
Ben, fil boyunca hep Aziz Nesin’i düşündüm…
Bana yaşananları anlatırken gözlerinin içindeki acıyı, çaresizliği ve hüznü 🙁
Onun ölene kadar sık sık tekrarladığı ve altını çizmeye çalıştığı gerçeği, filmde Vali de tek cümleyle özetledi zaten:
”Koca Sivas’ta devlet yok oldu be!”
Ulaş Bahadır’ı yürekten tebrik ediyorum ve olayları bu kadar güzel anlattığı için de teşekkür ediyorum!
Müzik seçimi süper ötesi! Hele hele bazı türküler var ya, insanın ”kalbine ateş düşürüyor” gerçekten 🙁
Oyuncu seçimi de muhteşem.
Ben en çok Carina’yi oynayan Denise Ankel’den etkilendim.
Avrupalı bir kadının, Biz Türkleri anlamakta nasıl güçlük çektiğini; şaşkınlığını ve çaresizliğini kelimelerden ziyade, beden diliyle çok güzel yansıtmış.
Hasret Gültekin’i canlandıran Umut Kurt’un oyunculuğu da yüreğime dokundu.
Benim aşırı Aziz Nesin hayranlığımdan olsa gerek, onu canlandıran Muhlis Asan’ın oyunculuğu beni tatmin etmedi.
Sanki onun ruhunu verememiş gibi geldi 🙁
Sivas olaylarıyla ilgili pek bir şey söylemeye niyetim yok.
Yaşanılanlar ortada, yapılanlar da ortada ve bu konudaki çaresizliğimiz de ortada…
Ben Meliha olarak…
Buna sebep olanların, yapılanların ve müdahale etmek yerine, sadece seyredenlerin günahları boyunlarına diyebiliyorum sadece 🙁
Ayrıca Tanrı onları affeder mi bilemem, ama ben onları affetmekte güçlük çekiyorum 🙁
Çünkü oradaki aydınlar, ”Sevgi bizim dinimizdir! Başka dine inanmayız!” diye haykırdıkları için diri diri yakıldılar 🙁 🙁 🙁
0 Comments