Evet, benim çok kibar bir sapığım var…
Sapık, çünkü bana telefon edip, konuşmuyor 🙁
Belki konuşmaya cesareti yoktur. Belki söyleyebileceği bir şeyi yoktur. Ya da nereden ve nasıl konuşmaya başlayacağını bilmiyordur…
Ama kibar bir sapık 🙂
Sadece evde olduğum günlerde, uygun bir saatte arıyor ve benim sevdiğim tarzda müzik dinletiyor 🙂
Beni çok iyi tanıdığı kesin…
Çünkü ben erkenden kalkmayı seven, kahvesini yapıp, tekrar yatağın içine girip birkaç saat bir şeyler okumayı seven bir insanım 🙂
Her zaman ve her yerde bir şeyler okumayı severim, ama yataktaki o okuma faslını çok çok seviyorum 🙂
Yani yatağın üzerindeki okunmamış gazete ekleri, bir kaç tane kitap, kalem, not defteri ve İ-pad’im arasında kendi kendime yarattığım cennetimde kendimi şımartmayı seviyorum 🙂 Haftada bir-iki gün sadece…
Bu tek kişilik cennetime eşimi bile dahil etmiyorum 🙂 O da mecbur buna saygı duyuyor 🙂
Bir kaç saat sonra ben cennetimden, dünyanın en mutlu insanı olarak çıkarım 🙂 🙂 🙂
İkinci kahvemi yapıp, kahvaltı ederim…
İşte benim sapığım tam da o saatte beni arayıp, ruhuma hitap edebilecek bir müzik çalıyor bana 🙂
O konuşmadığı için, ben de konuşmuyorum. 10-15 saniye kadar müziği dinliyorum ve gülümseyerek, telefonu kapatıyorum.
İnsanlar sapıklarından rahatsız olurlar. Kim olduğunu öğrenmek ve haddini bildirmek için elinden geleni yaparlar.
Ben kendi kibar sapığmıdan rahatsız değilim ve kim olduğunu da merak etmiyorum.
Beni çok iyi tanıdığına göre, beni üzmeyeceğini de düşünmek istiyorum.
Peki o zaman bütün bunları niye yazıyorum durup dururken?
Sapıkların da kibar olabileceğini bilinmesi ve bazı ruh hastası sapıkların ondan örnek alması için…
Benim sapığım ruh hastası değildir 🙁 Benim ruhuma hitap eden, kibar bir sapıktır!
Herkese duyurulur!
İsteyen istediğini anlasın! Ama bazıları da lütfen anlaması gerekenleri tam anlasın 🙂
0 Comments