Gerilimden ziyade, dram dozu yüksek bir film…
Kitabı 2012’de okumuş, fazlasıyla sevmiş ve etkilenmiştim. Çünkü yazar çok sarsıcı ve korkutucu bir sorunun cevabını ararken, beni köşeye sıkıştırmıştı :” Kendini kaybedersen, geriye ne kalır?”…
Filme giderken, ”Acaba hayal kırıklığı yaşar mıyım?” diye düşünmeden edemedim.
Ama yaşamadım 🙂
Yönetmen Rowan Joffe kendi yorumunu da katarak, çok güzel bir iş çıkarmış 🙂
Oyuncu seçimi süper! Colin Fith, Mark Strong ve özellikle de Nicole Kidman yaşayarak, anlatılmak istenileni hissetmemizi ve empati kurmamızı sağlıyorlar.
Filmin başından sonuna kadar hep aynı soru beynimi kurcaladı: ”Aldatmanın bedeli bu kadar ağır mı olmalı?” 🙁
Çünkü Christine doğum sonrası girdiği depresyonla başa çıkmaya çalışırken, hiç tanımadığı bir adamla ilişkiye girmeseydi hafızasını kaybetmeyecekti diye düşünüp, onu suçlayabiliriz.
Ama suçlayamıyoruz…
Çünkü onu her gece yatarken kurduğu, ”Ben bu gece uyurken aklım bildiğim her şeyi silecek” cümlesi bizi köşeye sıkıştırıyor ve onu her sabah, bir önceki gün yaşadıklarını unutarak, uyanmasından sarsılıyoruz 🙁
Çaresizlik içinde çırpınan, kim olduğunu ve geçmişini hatırlamaya çalışan Christine ile birlikte biz de bomboş duran geçmişinde sıkışıp kalıyoruz…
Böylece arafta, olasılık ile gerçek arasında kalmanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmiş oluyoruz 🙁
Bu film bir taraftan aldatmanın bedelini sorgularken, diğer taraftan da sevgiyi ameliyat masasına yatırıyor…
Film boyunca hastalıklı bir sevginin yapabileceklerinden nefesimiz daralırken, filmin sonunda ise gerçek sevginin her şeye rağmen ve her şeyi affedebilecek kadar güçlü olabileceğini görüp, rahat bir nefes alarak filmden ayrılıyoruz 🙂
Evet, ”Uyuyana kadar” zevkle okuduğum bir kitaptı. Filmi de zevkle seyrettim…
Okuyun ve izleyin derim 🙂
0 Comments