Hikikomori

Ben oldum olası gündüzleri uyuyarak geçiren, geceleri ise TV, ya da bilgisayar başında pinekleyen insanlara gıcık olurum…

Hele hele 20’li, 30’lu yaşlardaki gençlerin çalışmak yerine, evlerine kapanıp, zamanlarının çoğunu odasında geçirenlere acayip sinirlenirim 🙁

Çünkü bana göre, ekonomik durumu ne olursa olsun her insan, özellikle de gençler; öyle ya da böyle, mutlaka ama mutlaka çalışmalı ve üretmeli…

Yaşamayı hak etmek adına her insanın bir görevi, amacı ve hayali olmalı!

Meğerse bu bir şımarıklık ve tembellik değilmiş. Ciddi bir hastalıkmış. Adı da Hikikomori…

Bilmiyordum 🙁

Doktor Mustafa Çetiner’in Cumhuriyet Gazetesi, Bilim Teknoloji ekindeki yazısından öğrenmiş oldum ve oturup, biraz araştırdım…

Japon psikiyatr Tamaki Saito’nun dünya tıp literatürüne kazandırdığı bu hastalık, meğerse taa 90’lı yıllardan beri varmış 🙁

Japon kökenli bir hastalık olmakla birlikte, bence çoktan bütün dünyaya yayılmış durumda…

Benim tanıdığım 1-2 kişi bu hastalığın bütün belirtilerine tıpa tıp uyuyor mesela 🙁

Hikikomori sözcüğü, ”elini eteğini çekmek” anlamına geliyormuş. Yani bir nevi ”inziva hastalığı”…

Hasta olan kişi 6 aydan daha uzun süre temel ihtiyaçlarının dışındaki zamanın tümünü odasında, bilgisayar başında geçiriyormuş.

Mecazen böcek gibi yaşayan bu tipler gündüzleri uyuyor, geceleri ise geç saatlere kadar oturuyorlarmış.

Bu kişilerin kariyer hırsları yokmuş ve sosyalleşmek için hiç çaba sarf etmiyorlarmış.

Zaten bu hastalığa genelde çekingen, kendine güvenmeyen, utangaç ve az konuşan tipler yakalanıyormuş daha çok…

Sınav stresi, aşkta hayal kırıklığı, sonu kötü bitmiş ve travmatik ilişkiler, dışlanma, anne-baba arasındaki sorunlar ve başarısızlık korkusu bu hastalığa zemin hazırlıyormuş 🙁

Hastalık ilerledikçe, ”mutlak bir inziva” halini alabiliyormuş ve bazen bu hastalığa yakalananlar çok fazla saldırganlaşabiliyormuş 🙁

En tipik örnek 2000 yılında Japonya’da yaşanmış…

6 yaşında bir çocuğu rehin alan, bir kadını öldüren ve dört kişiyi ağır yaralayan bir Hikikomori hastası ancak 200 polisin müdahalesi ile etkisiz hale gelebilmiş.

Bu hastanın 3 yıldır odasından çıkmadığı, tüm zamanını TV izleyerek, bilgisayar oyunları oynayarak ve internet’te gezinerek geçirdiği tespit edilmiş.

Ayrıca kendisini terk eden annesinden intikam almak için de bu eylemi yaptığını söylemiş 🙁

Ne korkunç bir şey…

Modern çağın hastalıkları da böyle olacak demek ki…

Dedem hayatta olsaydı şöyle derdi:” Tutacaksın kulağından ve alıp, götüreceksin onu tarlaya. Bayıltana kadar çalıştıracaksın. Bak bakalım iyileşmiyor mu?” 🙂