Nehir


0

22 Martta seyretmiştim bu oyunu…

Yazan ve fazlasıyla okumayı seven bir insan olarak, bir yapıtın ilk cümlesidir benim için önemli olan. O ilk cümle beni etkilerse, olay biter 🙂

Ama bu oyun öyle bir oyun ki; yazan her cümlesiyle beni sarstı, yüreğime yumruk atarcasına gerçekleri bir bir önüme serdi ve son cümlesiyle de, son bir darbe indirerek yerlere yapıştırdı…

”Ben senin karınım… Nehir’i benden aldılar ve ben hiçbir şey yapamadım…”

Oyundan sonra bir saat kendime gelemedim resmen.

Bir kadın olarak, Gülşen Karakadıoğlu’nu böyle muhteşem bir oyun yazdığı için ne kadar tebrik etsem azdır 🙂

”Nehir”, o travmatik 1980 yılları kadınların gözünden anlatan bir oyun…

Yani 12 Eylülün yarattığı ve yaşattığı korku ortamını, o bilinen işkencelerinin kadınların üzerindeki tahribatı ve o tahribatın yarattığı çaresizliği 🙁

Yapılan işkencelerin bir kadının ruhunu nasıl yaraladığını seyretmek değil, aslında bunu tamir edilmenin mümkün olmadığını görmektir seyredeni köşeye sıkıştıran 🙁

Çünkü işkencenin de, kurtulmanın da yolu hep erkeklerden geçiyor ve tarihler değişse de maalesef kadın-erkek ilişkisi hiç değişmiyor 🙁

Dekor çok güzel yapılmış…

Kullanılan her detay anlatılmak istenen korkuyu, çaresizliği, yalnızlığı, sevgi ve dostluğu destekleyen birer parça adeta 🙂

Oyunculara gelince…

İclal Seper ve Özlem Gür… Oynamıyor, yaşıyor ve yaşatıyorlar 🙂

Öyle bir yaşatıyorlar ki, oyun biter bitmez salondaki herkes, nemli gözlerle dakikalarca ayakta alkışlıyor 🙂

Seyretmediyseniz, mutlaka seyredin derim!

Tek kelimeyle muhteşem bir oyun 🙂

Ayrıca oyunu seyrederseniz ancak o son cümlenin neden beni yerlere yapıştırdığını anlarsınız…

 

 


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir