Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş. Kendisi de pencereye oturmuş, geleni geçeni izlemeye başlamış…
Sabahtan öğlene kadar ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer gelmişler.
Hepsi kayanın etrafından dolaşıp, saraya girmişler.
Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirmiş…
Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutmuyor diye 🙂
Sonunda saraya meyve, sebze getiren bir köylü çıkagelmiş…
Sırtındaki küfeyi yere indirerek, iki eli ile kayaya sarılmış ve ıkına sakına itmeye başlamış.
Kan ter içinde kalmış, ama kayayı yolun kenarından çekmiş 🙂
Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu fark etmiş. Keseyi açtığında, içinin altın dolu olduğunu görmüş. Bir de kralın notu varmış içinde.
”Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir” yazıyormuş notta 🙂 🙂 🙂
0 Comments