Hayatın doğal bir ritmi olduğuna inananlardanım…
Her şey bu ritimle hareket eder, her şey ve herkes bu akışa uyar veya uymak zorunda kalır 🙂
Bunun bilincinde olan kişiler bu ritme uyar ve zekasını kullanarak ondan yararlanır.
Kadınlar tüm hayatlarını bu ritme uyumlu olarak yaşarlar 🙂
Yağmurun sesini, rüzgarın sesini duyar, çiçeklerin melodisiyle neşelenir 🙂
Görünen güzelliğin kıymetini bilir, görünmeyen güzelliği de görür. Onun da ötesinde hayatın her alanında, günün her dakikasında kendince bir güzellik yaratmasını da bilir 🙂
Her kadın ne zaman koşacağını, ne zaman dinleneceğini bilir. Gülme zamanını, ağlama zamanının da bildiği gibi 🙂
Ama en önemlisi tutma zamanını ve bırakma zamanını bilir…
Çok az erkek, hayatın ritmini kadınlar kadar anlar.
Çünkü kadınlar akışın doğrultusunda gitmeyi çok iyi başarırken, erkekler o akışı yönlendirmeye, itmeye, çekmeye, hatta engellemeye çalışırlar. Onlar kadınlar gibi deneyimlemeyi sevmez 🙂
Kadınların çoğu, bedenlerini zarafetle terk eder. Erkeklerin çoğu ise gitmemek için savaşır… Kadınlar aslında her zaman bedenlerine daha fazla özen gösterirler. Erkekler ise bedenlerine hoyrat davranırlar. Hayata hoyrat davrandıkları gibi…
Oysa hayatın gerçekten bir ritmi vardır…
Her şey bu ritimle hareket eder, her şey ve herkes öyle ya ada böyle bu ritme uymak zorunda kalır 🙂 🙂 🙂
0 Comments