Bağdat birinci yüzyılda çok kötü durumdaymış…
Harun Raşit tahta çıkınca Bağdat Rönesansını gerçekleştirmek için bilgiye önem vermenin şart olduğunu görmüş.
Vezirine, ‘’Hangi alim sana bir kitap getirirse, onu al ve terazinin bir kefesine koy. Diğer kefesine de altın koy ve o altınları kitapla eşitledikten sonra alime ver’’ demiş.
Bilgilerinin altın ile tartıldığını duyan alimler vezire gelip, kitaplarını vermeye başlamışlar 🙂
Daha sonra Timur ordularının yerle bir ettiği Bağdat Kütüphanesi böyle doğmuş.
Vezir bir gün Harun Reşit’ e gelip, ‘’Bu alimler işi azıttı. Çoğu ağır çeksin diye ceylan derisiyle ciltlenmiş kitaplar getirmeye başladı. İsterseniz kararınızı bir kez gözden geçirin’’ demiş.
Harun Reşit, ‘’Hiç mahsuru yok. İçindeki bilginin değeri altın kıymetinde oldukça, sen altınla ölçmeye devam et’’ cevabını vermiş 🙂
0 Comments