Babama mektup


0

Sevgili babacığım!

İyi ki de son günlerde annemi görme şansın yok! Görseydin çok, ama çok üzülürdün!

O üzerine titrediğin ve hiç kıyamadığın kadının yüzü tanınmayacak halde…

Ben bile ilk gördüğümde şoka girdim. Dilim tutuldu ve on dakika konuşamadım.

”Ah anne…Ah anne…” deyip durdum.

Biliyorsun kemoterapilerden dolayı saçı zaten dökülmüştü. Ama bu onun güzelliğini pek etkilememişti.

O güzel gözleri ışıi ışıl parlıyordu. Hep neşeli görünmeye çalışan, hareketli mi hareketli, etrafına umut saçan, o bildiğin ve çok sevdiğin kadın işte…

Ah babacığım!..

Sen gittin gideli, sana söz verdiğim gibi ve sadece sana söz verdiğim için değil, onu çok sevdiğim için üzerine titredim, ona iyi bakmaya çalıştım…

Ama bu defa başaramadığım babacığım?!. Özür dilerim! Elimde değildi…

Çalışmak zorunda olduğum için yanında değildim ve olan oldu işte!

Onun ne kadar inatçı olduğunu bilirsin. Yaşına başına ve hastalığına bakmadan herr şeyini kendisi yapmak ister ya!..

Hala alışverişten, yemeklerden ve evdeki düzenden kendini sorumlu hissediyor.

Tıpkı eskisi gibi…

Sen yanımızdayken alışverişle  sen ilgileniyordun. Yıllardır senin eksikliğini hissettirmemek ve yerini doldurmak için bunu da üstlendi annem…

Hastalandıktan sonra bile bunu yapmakta direndi.

Hani anneler ve babalar yaşadıkları sürece, çocukları kazık kadar olsalar bile onlara kıyamaz, iş yaptırmak istemez, hayatın bütün yüklerini omuzlarında taşırlar ya…

On beş seneden beri annem bunları tek başına yapıyor baba! Ve biz ne yaparsak yapalım vazgeçmeye niyeti yok. Kendini düşünmeden, hastalığını da yok sayarak, bizi de üzerek bildiğini okumaya kararlı…

Bir hafta önce de ablamın ısrarlarına aldırmadan, pazar arabasını alıp pazara gitmiş. Üç beş bir şey almış. Görevini yerine getirmekten mutlu, eve dönmeye çalışırken ayağa bir naylon parçasına takılmış ve yere düşmüş…

Düşerken de arabadaki meyveleri ve elindeki bozuk paraları düşünmüş, onları korumuş… Bir tek gözlüğünü koruyamamış ve camın teki kırılmış.

”Yine çocuklara masraf çıkardım” diye söylenerek ve üzülerek evin yolunu tutmuş.

Alnından, burnundan ve ayağından akan kana aldırmadan…

Ablam onu o halde görünce dehşete düşmüş. Hemen bana telefon etti…

O an neler hissettiğimi, neler düşündüğümü bir bilsen baba…

Bursa-İstanbul mesafesini yok edebilmeyi… Bir kuş olup, annemin yanına gidebilmeyi isterdim, ama…

Kanı temizlemelerini, ayağına ve alnına buz koymalarını söyledim…

Gözyaşları içinde annemi dinliyordum. Gözlüğün camını kırdığı ve bana masraf açtığı için özür dilemeye devam ediyordu…

Bense hayalimde pazar arabasını, gözlüğü, her şeyi kırıyordum… Hiç bir şey ondan daha değerli değildi ki…

Ya sol bacağı kırılsaydı?.. Ya ameliyatlı olan sağ bacağın üstüne düşseydi?.. Ya beyin kanaması geçirseydi?.. Ya gözlüğün camları kırılıp gözlerine girseydi?.. Bunları düşünürken kalbim sıkışıyordu.

Ama çok şükür bunlar olmamıştı. o güzel Allah’ım annemizi korumuştu…

Çok zordu babacığım!

Zaten sen yoksun. Ya ona da bir şey olsaydı, ben ne yapardım?!.

Ancak iki üç gün sonra Bursa’ya gidip onu görebildim. O güzel yüzü şişmiş, morarmış, gözleri incecik çizgi gibi kalmıştı.

Sanki birisi ölesiye dayak atmıştı benim güzel anneme…

Biliyor musun babacığım, o an seni düşündüm. Onun bu halini görmediğin için sevindim…

Bütün dünyayı karşına alıp, her şeyi göze alarak sevdiğin bu kadını bu halde görmeye dayanamazdın…

Acaba sen yanımızda olsaydın bütün bunları yaşar mıydık, diye düşünmeden edemedim.

Sen ölmeseydin belki de annem kanser olmazdı?!. Belki…Ama belkiler hayatın gerçeklerini değiştirmiyor…

Senin desteğine, yardımına o kadar ihtiyacım var ki baba! Çok korkuyorum, çok…

Ama merak etme, ben hep senin istediğin gibi güçlü olacağım!.. Direnmekten, savaşmaktan asla vazgeçmeyeceğim…

Anneme senin için ve kendim için gözüm gibi bakacağım!

Seni seviyoruz ve çok özledik! Bunu hissettiğini de biliyoruz…

Sen de on beş seneden beri yaptığın gibi bize sevgini göstermeye devam et babacığım! O bize güç veriyor…

Rahat uyu…

Senin küçük, ama güçlü kızın….


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir