Sevgili hayat
”Ölüler, kapınızı çalıyorum. Açın, ebediyen yaşayacağım yeri süpürmeye geliyorum…” Oyun sırasında söylenen şarkıdaki bu satırlar, mübadele döneminde Smyrna’da hayatta kalma mücadelesi veren iki kadının kaderini...
”Ölüler, kapınızı çalıyorum. Açın, ebediyen yaşayacağım yeri süpürmeye geliyorum…” Oyun sırasında söylenen şarkıdaki bu satırlar, mübadele döneminde Smyrna’da hayatta kalma mücadelesi veren iki kadının kaderini...
Çalışmak bazı insanlar için ibadet sayılır. Hem de ibadetlerin en güzeli 🙂 Öylesine çalışmaktan bahsetmiyorum elbette ki… Aşkla çalışmak. Yaptığı işi ölesiye sevmek… Onunla nefes...
Ölüm cezasını enine boyuna irdeleyen ve tartışmaya davet eden bir oyun… Oyunun yazarı Peter Ustinov, ”Hiçbir suçun karşılığı ölüm olmamalı!” diyor ve ”Kutsal sayılacak tek...
”Sadece kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşayanlar, yalnız kaldıklarında kalabalık olurlar” diyen Tuncay Özinel, ”Nice yıllara” adlı oyununda bizi kendimizle hesaplaşmaya davet ediyor… Nasıl mı? Yedi yıldır...
”Başbakan mı? O hep başbakan…” cümlesiyle biten bu oyunu sevdim ben 🙂 Kosova Devlet Tiyatrosu için yazılmış bir oyun olmasına rağmen, günümüzde ülkemizde de yaşanan...
Bir ay önce seyretmiştim… Ben çocukluğumdan beri Rus Edebiyatına hayranım 🙂 Çehov’a da ayrı ve özel bir ilgim ve sevgim var 🙂 Bu yüzden de...
Dün gece seyrettim ve çok, ama çok sevdim 🙂 Muzaffer İzgü’nün mizah anlayışını; sade, sıcacık ve sürükleyen dilini zaten çok seviyorum… Yazmaya başladığı günden beri...
Bu oyun bizi 13 yıl öncesine götürüp, MGK toplantısı sırasında fırlatılan Anayasa kitapçığın kopardığı kıyameti ve peşinden gelen ekonomik krizin hayatımızı nasıl alt üst ettiğini...