Bir delinin hatıra defteri…
Çalışmak bazı insanlar için ibadet sayılır. Hem de ibadetlerin en güzeli 🙂 Öylesine çalışmaktan bahsetmiyorum elbette ki… Aşkla çalışmak. Yaptığı işi ölesiye sevmek… Onunla nefes...
Çalışmak bazı insanlar için ibadet sayılır. Hem de ibadetlerin en güzeli 🙂 Öylesine çalışmaktan bahsetmiyorum elbette ki… Aşkla çalışmak. Yaptığı işi ölesiye sevmek… Onunla nefes...
Dün gece seyrettim ve çok, ama çok sevdim 🙂 Muzaffer İzgü’nün mizah anlayışını; sade, sıcacık ve sürükleyen dilini zaten çok seviyorum… Yazmaya başladığı günden beri...
”Sadece kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşayanlar, yalnız kaldıklarında kalabalık olurlar” diyen Tuncay Özinel, ”Nice yıllara” adlı oyununda bizi kendimizle hesaplaşmaya davet ediyor… Nasıl mı? Yedi yıldır...
”Ölüler, kapınızı çalıyorum. Açın, ebediyen yaşayacağım yeri süpürmeye geliyorum…” Oyun sırasında söylenen şarkıdaki bu satırlar, mübadele döneminde Smyrna’da hayatta kalma mücadelesi veren iki kadının kaderini...
Bir ay önce seyretmiştim… Ben çocukluğumdan beri Rus Edebiyatına hayranım 🙂 Çehov’a da ayrı ve özel bir ilgim ve sevgim var 🙂 Bu yüzden de...
Ölüm cezasını enine boyuna irdeleyen ve tartışmaya davet eden bir oyun… Oyunun yazarı Peter Ustinov, ”Hiçbir suçun karşılığı ölüm olmamalı!” diyor ve ”Kutsal sayılacak tek...
Kızılırmak- Karakoyun bir halk masalından yola çıkılarak yazılan bir oyun. Yazar Tuncer Cücenoğlu, 1870’lerden gelen bu Anadolu halk masalının dokusunu koruyarak, kullandığı 20 şarkının arasına...