Nasıl ve neden başladı bilmiyorum, ama ben çocukluğumdan beri etrafımdaki insanların sorunlarını dinlemek zorunda kaldım 🙁
Teyzelerle, yengelerle başlayan bu zorunlu ”Güzin Teyze” görevime, okul yıllarımdaki ve iş hayatımdaki arkadaşlarımla devam etti…
Bir ara ciddi ciddi terapist olmaya bile karar vermiştim. Nasıl olsa bunu yapıyorum, bari para da kazanayım diye düşündüm 🙂
Ama sonra vazgeçtim. Çünkü bana anlatılan her şeyi hayal gücüm sayesinde yaşıyordum.
Anlatılan şeyleri yaşayarak anlamak da çok yorucu ve yıpratıcı bir şey 🙁
Dinlediğim kişilere kendimce yardımcı olmaya çalışıyordum…
”Ben olsaydım şöyle yapardım” tavsiyesi bazen işe yarıyordu 🙂 Ama bazen bana anlatılanlardan öyle bunalıyordum ki, köşeye sıkışmış ve çıkış yolu bulamayan bir fare misali çırpındıkça çırpınıyordum 🙁
Bir arkadaşım vardı mesela…
Her gün ilişkisindeki sorunları en ince ayrıntısına kadar anlatıyor, benden yardım istiyor, ama tavsiye ettiğim her şeye hemen itiraz edip, kestirip atıyordu.
Çözümü imkansız bir sorunu olduğunu tekrarlayıp; ilişkisini bitirip veya tamir etmeye çalışmak yerine sadece yakınıyor, zırvaladıkça zırvalıyordu. İçini boşaltıp beni bunalttıktan sonra da hayatına kaldığı yerden aynen devam ediyordu…
Ben de sonunda ona yardım etmekten vazgeçip, ondan kurtulma yolları arıyordum ki Freud’la ilgili bir hikaye aklıma geldi. Ertesi gün arkadaşıma anlattım. Hikaye şöyleydi…
Freud’un her zaman terapi seanslarına katılan bir köpeği varmış…
Bir gün hastasına analiz sırasında, köpeği seansın ortasında kapıya doğru gitmiş. Freud kalkıp, köpeği dışarı çıkarmış.. Birkaç dakika sonra köpek geri gelip, tekrar içeri girmek için kapıyı tırmalamaya başlamış. Freud ayağa kalkıp, kapıyı açmış ve ”Görüyorsun ya, bu direnç zırvalarını dinlemeye daha fazla dayanamadı. Şimdi sana bir şans daha vermek için geri döndü” demiş 🙂 🙂 🙂
Arkadaşım hikayeyi dinledikten sonra kıpkırmızı oldu ve hiçbir şey söylemeden kapıyı çarparak gitti…
Bense onu sevmeme rağmen, sıkıcı ve bunaltıcı konuşmalarından kurtulduğum için mutlu oldum 🙂
Bir iki ay görüşmedik… Bir gün aniden karşıma çıktı, boynuma sarıldı ve teşekkür etti.
Ona anlattığım o Freud’un hikayesi hayatını değiştirdiğini söyleyerek, şu an ne kadar mutlu olduğunu anlatmaya koyuldu…
Bu defa ben de onun mutlu hikayesini dinleyerek mutlu oldum 🙂
0 Comments