Hep çikolata yemenin mutluluk verdiği söylenir 🙂
O baştan çıkarıcı tadını hissedince insan bütün sıkıntılarını, üzüntülerini, olumsuzlukları unutup, havalara uçuyormuş…
Ben bunu pek anlayamam, çünkü çikolatayla aram pek yok. Yani yemesem de olur. Bazen çok mutsuz olduğumda, kendimi yemek için zorlarım, ama sonuç alamam 🙁
Bir kaç gün önce okuduğum bir yazı beni pek bi mutlu etti 🙂
O yazıda, bilinenin aksine çikolatanın o kadar çok ve uzun vadeli mutluluk vermediğini ve geçici bir kandırmaca olduğu yazılıyordu. Bunu zaten biliyoruz, ama unutmayı tercih ediyoruz…
Mutluluk hissini veren felietilamindir. Yani sinirler arasında iletişim işlevinde kullanılan çok özel, kimyasal bir madde.
Bu maddeyi gıdalarla, yani çikolatayla aldığımızda etkisi çok kısa sürüyor. Çünkü feniletiamin, sindirim sisteminde çok hızlı bir şekilde parçalanıyormuş 🙁
Yani (benim gibi) çikolatayı ilaç gibi kullanmaya çalışmak pek bir fayda sağlamıyormuş 🙂
Oysa beynimizdeki feniletilamin miktarını arttırmanın çok daha güvenli, daha uzun ömürlü ve daha etkili bir yolu varmış : EGZERSİZ.
Yapılan bir çok araştırma, egzersiz sonrası ciddi bir feniletilamin üretimi olduğunu tespit etmiş.
Üstelik egzersiz yapılırken endorfin üretimi de artıyormuş 🙂
Bilindiği gibi endorfin, vücut tarafından üretilen morfin benzeri bir maddedir.
Artı egzersiz yapmak noradrenelin üretimini de artırıyormuş. Beynin daha çok noradrenalin üretmesi ise sadece mutluluk değil, iyimserlik, güven duygusunun da güçlenmesini sağlıyormuş…
En önemlisi de bence egzersizlerin serotonin üretimini arttırması 🙂
Yani çağımızın hastalığı olan depresyondan kurtulmanın en sağlıklı ve en güzel yolu egzersiz yapmakmış 🙂
Hadi gelin çikolatalarla ve ilaçlarla kısa vadeli mutluluklar peşinde koşarak, kendimizi kandırmak yerine egzersiz yapalım 🙂
Hem hareket berekettir 🙂 Güzeleştirir 🙂 Gençleştirir 🙂
E, e daha ne olsun 🙂 🙂 🙂
0 Comments