”Son sözü daima dağ söyler…”
Ölüme meydan okuyarak ve her adımda ölümün nefesini hissederek bir tutkunun peşinden gitmek bu olsa gerek…
Tek kelimeyle muhteşem bir film 🙂
Gerçek hikayeden yola çıkılmış ve fazlasıyla gerçekçi bir film yapılmış.
O kadar gerçekçi ki, filmin bazı sahnelerinde koltuğa yapıştım ve nefes almayı bile unuttum 🙁
Korktum, üşüdüm, ölümün nefesini iliklerime kadar hissettim.
Ama dünyanın en muhteşem tepesindeki ölümün büyülü güzelliği karşısında da nutkum tutuldu 🙂
”Ne kadar da güzel bir ölüm” diye düşünmeden edemedim…
Kendini Tanrının kucağına bırakarak, kendini ona teslim ederek ve uyurken ölmek.
Şüphesiz her dağcının en büyük hayalidir Everest’e tırmanmak. Hayalin bile ötesinde belki de…
Oraya tırmanmanın, cennetle cehennem arasındaki o incecik çizgide, parmak uçlarında yürümek olduğunu bile bile hem de 🙂
Çekimler o kadar güzel yapılmış ki, ben bile o tutkuyu birazcık hissedebildim 🙂
Oyuncu seçimi ve oyunculuk süper!
Ben Jake Gyllenhaal’ın oyunculuğuna aşık oldum 🙂
Jasen Clark’ın ise yüreğinde olup biteni yüreğimde hissettim 🙂
Karısına ve doğacak kızına rağmen, öleceğini bile bile arkadaşına yardım etmesini de onayladım.
Çünkü ben de onun yerinde olsaydım, arkadaşımı ölüme terk etmezdim.
Başkalarının benim için bunu yapmayacağını bile bile hem de 🙁
Bu filmi mutlaka seyredin derim 🙂
İnsana düşünecek fazlasıyla malzeme veriyor…
0 Comments