Firar -Alıce Munro


0

”İnsan hep şu nedenle, bu nedenle diye düşünüp sebep bulmaya çalışıyor işte”

Bir yazar olarak Alıce Munro’yu bu kitapla keşfetmiş oldum. Öykü okumayı seven ve kendince yazmaya çalışan birisi için büyük bir kayıp belki de 🙁

Geç kalmış bir gülümseme misali önce içim burkuldu, ama sonuçta yine de mutlu etti. Geç keşfetmek, hiç keşfetmemekten daha iyidir neticede 🙂

Mini romanlar denilebilecek türde öyküler. Yoğun, akıcı ve pişinden sürükleyen bir dil. Sinematografik bir anlatım. Okurken sanki anlatılan bütün mekanlara girip, bir çok şeye dokunmuşum hissine kapıldım 🙂

Herkese tanıdık gelecek karakterlerin hikayeleri geniş bir zaman diliminde, sık sık geri dönüşler yapılarak anlatılmış.

Beni en çok düşündüren, ”Şans” öyküsü oldu. Ölüm, sevgi, sevgisizlik, yalnızlık kavramları çok farklı bir şekilde ele alınmış. Belki de yüzden en yavaş okuduğum öykü de bu oldu. Aynayı kendine çevirip, yargılamadan, gerçekleri olduğu gibi kabul etmeye teşvik ederken, bazen kadere teslim olmak gerektiğini de hatırlatan bir yaklaşım.

”Yaşayanların sınırlı bakışıyla canavarca bir eylem gibi görünen şey ölülerin daha geniş bakış açısından evrensel adaletin yansıması gibi gelir…”

En çok ”Entrikalar” öyküsünü sevdim.

Ben okuduğum her öykü kitabından en sevdiğim öyküyü sitemde paylaşmayı seviyorum. Ama bu öykü çok uzun olduğu için maalesef paylaşamayacağım. Okumanızı tavsiye ederim 🙂

Yazımı, kitaptan cımbızladığım cümlelerden bir tanesiyle noktalamak istiyorum: ”Kahkahaların bütün bedeninde oyuncu bir dere gibi aktığını hissetti…”

İnsanın yüreğini ısıtan bir cümle değil mi 🙂 Okuyun derim 🙂

 

 


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir