2014 yapımı olan bu film, ”Ne tür bir adam hayatının çoğunu hapiste geçirmeyi seçer?” sorusunun cevabını seyirciyle birlikte bulmak ve anlamak amacıyla yapılmış bence 🙂
Çok da sağlam bir kurguyla yapılmış üstelik 🙂
Aksiyon ve gerilim dozu o kadar güzel ayarlanmış ki, insan zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyor…
Yönetmen Mikael Hafström süper bir oyuncu seçimi yapmış.
Ben galiba ilk defa Sylvester Stallone’yi yaşına uygun bir rolde görüyorum. Belki de o yüzden oyunculuğuna bayıldım. Canlandırdığı karakterin de etkisi çok fazla elbette ki 🙂
Eski bir avukat, savcı olan Ray Breslin, mesleğini hapishanelerin tedbirlerini kontrol etmek amacıyla bırakır.
Bir güvenlik şirketin ortağı olarak bir sürü hapishaneye tutuklu olarak girip, her defasında firar etmenin yolunu bulmuştur 🙂
Ona göre her firar 3 şeyi gerektirir: Bina yerleşimini bilmek, rutini anlamak ve dışarıdan veya içeriden yardım almak.
En zor ve en önemli kısım- yerleşimi bilmek.
”Çünkü yerleşimi biliyorsanız, zayıf taraf ortada” ona göre.
Hayatının son 7 yılını hapishanede geçiren Ray öğrendiklerini, geliştirdiği stratejilerini ve yöntemlerini bir kitapta anlatarak, hayatının hatasını yapar 🙁
Birileri buna çok sinirlenir ve onun haberi olmadan, fikirlerinden yararlanarak uluslararası sularda yüzen, yüzde 100 güvenlikli bir hapishane inşa eder ve onu o hapishaneye özel bir görevle gönderir.
Aslında ortada bir görev yoktur. Amaç ömür boyu onu orada tutmaktır 🙁
Ama hesaba katılmayan bir ayrıntı planları alt üst eder…
Ray Breslin onu ölüme gönderenlere nazaran, profesyonel bir mahkum kafasıyla düşünen bir adamdır ve bir mahkumun kafası, dışarıdaki birinden daha farklı çalıştığı için, bu yüzde 100 güvenlikli hapishaneden de firar etmenin yolunu bulur. Hem de ölümü bile göze alarak.
Muhteşem bir oyunculuk! Çekimler harika… Yani güzel bir film olmuş 🙂
Bence seyredin 🙂
0 Comments