Liposakşın


0

Siyah gözlü kadın, yanında yatan erkeğe uzun uzun baktı…

Kimdi bu yatağında rahat rahat horlayan adam?.. Kimdi?

Hayatı boyunca aradığı erkek miydi?.. Hayatta en çok sevdiği adam mıydı?..

Doğurmadığı çocuklarının babası mıydı?.. Ya da az önce seviştiği adam mıydı?..

Aslında buna sevişmek denemezdi ya!..

Görevini yerine getirdikten sonra işini bitirip; gönül rahatlığı ile arkasını dönüp, horlayan bir yaratık…

Ne bir kıvılcım, ne bir ışık, ne de güzellik…

Hani sevişmek bir sanattı?.. Hani sevişmek, hissetmek ve hissetirmekti?!.

Neden her zaman bir erkekle birlikte olduğunda, kendine tecavüz edilmiş gibi hissediyordu? Neden?..

Bu kaçıncı tecavüzdü?.. Sayısını bile bilmiyordu.

Ne zaman başladığını hatırlamak istemiyordu ve yaşadığı sürece bitmeyeceğini de biliyordu.

Siyah gözlü kadın yataktan kalkıp, banyoya gitti. Loş ışıkların altında uzun uzun bedenini inceledi…

Yarın ameliyat olacaktı… Liposakşın. Kendi kendine gülümsedi.

Ameliyatın adından bile sarkan şeylerin tamir edildiği anlaşılıyordu.

Evet, yarın vücudunu saran, seviştiği erkeklerin ellerini doldurup, zevkten çıldırtan; bu lanet olası yağlardan, kilolardan kurtulacaktı.

Doktor, ameliyat sırasındaki risklerden söz etmişti…

İlgilenmemişti bile. Hiçbir şeyden, ölümden bile korkmuyordu…

Yıllardır hayal ettiği şeyi gerçekleştirmeye kararlıydı. Artık hiç kimse ve hiçbir şey onu durduramazdı.

Evet, kararını vermişti:.. Sanatçı olacaktı. Şarkı söyleyecekti… Şarkı!

Müzik onun için her şeydi…

Güzel bir sesi vardı ve şarkı söylediği zaman, kendini kuşlar kadar hafif ve özgür hissediyordu…

Ancak o zaman, beynindeki güzellikleri anlatabiliyor ve yüreğindeki sevgiyi yaşayabiliyordu…

Gerçek hayatında tadını bile bilemediği mutluluğu, şarkılarda doyasıya yaşamak istiyordu…

Öyle sıkılmıştı ki kapalı kapılar arkasında ve söndürülmüş ışıklar altında sevişmekten.

Zevk alıyormuş gibi yapmaktan… Ona tecavüz eden erkeklere yalvarmaktan…

Evet, hepsine tek tek diz çöküp yalvarmıştı:…Onu bu hayattan kurtarmaları ve şarkı söylemesine izin vermeleri için…

Hepsi de tek tek söz vermişler ve ona tecavüz etmeye devam etmişlerdi…

Siyah gözlü kadın, banyodaki ışığı kapatmadan, yatakta yatan erkeğin yanına uzandı.

İlgiye susamışçasına sıkı sıkı sarıldı. O, hayatında sevebildiği tek erkekti.

Diğer erkeklerden farklı olduğuna inanarak, yıllarca karısından boşanmasını beklemişti.

Kaçamak buluşmalarda sevişmeler ateşli, konuşmalar da muhteşemdi…

Tek o, müzik tutkusunu anlamış ve yaşatacağına söz vermişti… Konservatuvara bile göndermişti…

Karısından da boşanır boşanmaz; yüzükleri takmışlar, ev tutup birlikte yaşamaya ve evlilik planları yapmaya başlamışlardı.

İlk başta seve seve, sevdiği erkeğe yemek yapıp, evde oturup beklemeye başlamıştı.

Müzikten bile vazgeçmişti…

Hayatında ilk defa seviyor, seviliyor ve anne olmak istiyordu.

Siyah gözlü kadın, yanında yatan erkeğin uyandığını gördü.

Hiçbir şey söylemeden, ışığı söndürüp, sevişmeye başladı…

Bu sevişme de diğer sevişme gibi mekanik, soğuk ve kısaydı… Biter bitmez de arkasını dönüp, horlamaya başladı.

Siyah gözlü kadın, yanında yatan erkeğe tiksintiyle baktı.

Onun da diğer erkeklerden farkı yoktu… Çoktan evlilik ve çocuk konusu kapanmış, yaşanan duygunun sevgi olmadığını anlamışlardı…

Kararlı bir şekilde yataktan kalkıp, duşa girdi.

Evet, bu son tecavüzdü!.. Başka olmayacaktı.

Banyodan çıkınca, eşyalarını hazırladı ve hastaneye gitti… Soğukkanlı bir şekilde ameliyat masasına yattı.

Doktor gelip bir sorun olup olmadığını sordu. Hayır der gibi gözlerini kapattı.

Oda çok soğuktu. Titremeye başladı…

Çocukluğunu ve annesinin ölümünden sonraki geceyi hatırladı:

Karanlık odasındaki yatağında, ağlamaktan yorulmuş ve soğuktan titreyen bedenini ısıtmaya çalışırken kapı açıldı.

Elbiselerini yırtıp, üzerine abanan erkeğin sesinden, babası olduğunu anladı… Canı çok acıdı, ama sustu…

Nasıl olsa ona yardım edecek kimse yoktu. Annesi de ölmüştü…

Daha sonra babasının yatağına gelişleri arttı. Sonra babasının arkadaşları ve diğer erkekler…

Babasından kaçıp kurtulduysa da diğer erkeklerden kurtulamadı…

Hep karanlık odalarda, kapalı kapılar arkasında seviştiler onunla… Hep tecavüz ettiler…

Siyah gözlü kadın güçlükle gözlerini açabildi.

Doktor, yaklaşıp ameliyatın biraz sonra başlayacağını söyledi.

Doktorun gözleri, babasının gözlerine benziyordu…

Siyah gözlü kadın korkudan titremeye başladı ve o gözleri görmemek için gözlerini kapattı.

O an, yattığı bu son yataktan bir daha kalkamayacağını anladı…

Vücudu titremeye başladı. “..Narkozdan olmalı..” diye düşündü.

Birden kendini sahnede gördü. Alkışlar kulaklarını tırmalamaya başladı. Şarkı söyleyip, dans ediyordu…

Bütün ışıklar açık ve herkes ona sevgiyle bakıp, gülümsüyordu…

Bir şarkı daha, bir şarkı daha… Sahne, seyircilerin attığı çiçeklerle dolmuştu…

Vücudu, mutluluktan titriyordu…

Seyircilerin arasından çıkıp, ona doğru yaklaşan erkeği gördüğünde, son şarkısını bitirmek üzereydi.

Çiçek demetini almak için elini uzattığında ise karşısında babasını gördü…

Çiçekleri yere atıp, elbiselerini yırtmaya başladı…

Siyah gözlü kadın var gücüyle bağırmaya başladı ve tüm ışıklar kapandı…

 

 

 


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir