Müziğin insan sağlığı üzerindeki etkisi bir çok araştırmaya konu olmuştur. Olmaya da devam edecek…
Bence müzik mutluluktur, huzurdur ve yaratıcılığı tetikleyen ve besleyen en önemli etkendir 🙂 Vee elbette ki, müzik yaratıcılığın da ta kendisidir 🙂
Bir kitapta, müziğin gücünü çok güzel anlatan bir hikaye okudum. Sizinle de paylaşmak istedim.
Altmışlı yıllarda, Fransa’daki bir manastırda yaşayan rahiplerin tümü acayip bir hastalığa yakalanır…
Bir gün ansızın hepsi kendilerini yorgun, bezgin ve dalgın hissetmeye başlar 🙁
Topluca bir karar alıp, daha fazla uyumaya denerler. Ama bu durumu daha da beter eder, giderek daha yorgun ve bezgin olurlar 🙁
Doktora başvururlar.
Kırmızı et yemelerini önerir, çünkü onlar hiç et yememektedirler. Ama et yemeye başladıktan sonra da bir düzelme olmaz.
Sonunda Parisli bir doktor şunu fark eder…
Bir süre önce Vatikan kurul toplantısında, girişken bir rahibin önerisiyle şarkı okunan saatler kaldırılıp, üretim yapılan saatlere eklenir. Bu değişiklik aslında manastırın rutinini de bozmuştur 🙁
Doktor rahiplere eski alışkanlıklarına geri dönmelerini önerir.
Birkaç ay sonra herkes eski sağlığına ve neşesine döner 🙂
Çünkü şarkı söylerken üretilen frekanslar beyin korteksini beslemektedir ve rahiplerin kendilerini gece gündüz mutlu hissetmelerini sağlayan bir neşe halini yaratmaktadır 🙂
Evet, şarkı söylemek…
Bizler de şarkı söylemeyi bırakalı, mp3’lerin kullaklıklarını takıp, dolaşmaya başlayalı çok oldu.
Tamam, günümüzün yoğun stresiyle başa çıkmaya çalışırken o mp3’ler biraz da olsa nefes almamızı kolaylaştırıyor. Ama şarkı söylemeyi unuttuk 🙁
Hadi gelin, her gün 5-10 dakikalığına da olsa şarkı söylemeye başlayalım 🙂
Sesimiz güzel olmak zorunda değil. Herkese şarkımızı duymamıza da gerek yok 🙂
Maksat kendimizi eğlendirip, mutlu etmek 🙂
0 Comments