Sait Faik bir gün paldır küldür Çiçek Pasajı’na dalar ve içinde Tahir Alangu’nun da olduğu kalabalığa, ‘’Ne cıbıl heriflersiniz siz, size bir ıstakoz ısmarlayayım da mideniz bayram etsin!’’ der.
Garson bir süre sonra iyi pişmiş, güzel görünümlü bir ıstakozla gelir. Sait Faik şöyle bir bakar; ‘’Yaramaz bu, daha iyisini getir!’’ diye buyurur.
Birazdan suratsız garson yenisini getirir.
Yine inceler Sait Faik. ‘’Ha , bunda iş var’’ dediği duyulur.
Hemen ıstakozu ayıklamaya koyulur, dostlarının şaşkın bakışları altında.
Hayvandan beklenmedik biçimde koca bir tabak dolusu bembeyaz et çıkar.
Sait’in caka sattığını, gevezelik ettiğini sanan Tahir Alangu da şaşkındır.
Sait Faik dostuna şöyle seslenir: ‘’İşte böyle. Kimi insanların içi koftur. Hiçbir şey çıkarılamaz. Kimileri işte böyle doludur. Öykücülük işi bunu bulmaktır…’’
0 Comments