Kızılırmak

Kızılırmak- Karakoyun bir halk masalından yola çıkılarak yazılan bir oyun.

Yazar Tuncer Cücenoğlu, 1870’lerden gelen bu Anadolu halk masalının dokusunu koruyarak, kullandığı 20 şarkının arasına az ve öz konuşma serpiştirip, muhteşem bir müzikal ile karşımıza çıkmış 🙂

Dekor, kostümler, şarkı sözleri ve kullanılan doğa efektleri anlatılmak, hissettirilmek ve düşündürülmek istenen konuları ile bütünleşmiş 🙂 Sergilen oyunculukla da bu oyun  tiyatro tarihinde unutulmaz bir iz bırakacak gibi görünüyor 🙂

Ben, Çoban Selim’in, Hüseyin Ağa’nın kızı Hatice’ye olan aşkıyla çıktığım bu umut yolculuğunda en çok Kara koyunu sevdim galiba 🙂

Karanlığa direnen ve aydınlığı arayanın simgesi; yani umudun ta kendisi 🙂

Ayrıca Çoban Selim’i en iyi anlayan, destekleyen ve uğuruna öldüğü dostluk simgesi…

Masalın özünü oluşturan sevgi, barış ve kavuşma isteği şarkı sözleri ile çok güzel vurgulanmış.

Hele hele oyunun finalindeki şu sözler benim yüreğimi ısıttı 🙂

‘’Yüreğine borcu olan uyuyanlar uyansın! En güzel türkü yaşamak! Duyan herkese söylesin!’’

Masalımız elbette ki mutlu sonla bitiyor ve haklı olan kazanıyor 🙂

Sağ kalan koyunlar ayağa kalkıp, insana dönüşüyor ve gözlerimizin içine bakarak, ‘’Deryalara varacağız! Savaşsız sömürüsüz dünyaları kuracağız!’’ diyorlar ve bizi umutlu ve mutlu bir halde eve gönderiyorlar 🙂

Mutlaka izleyin diyorum ve başka da bir şey demiyorum 🙂 🙂 🙂