Dün evden çıkıp, dişçiye olan randevuma yetişmeye çalışırken, binanın önünde yüreğimi sıkıştıran bir manzarayla karşılaştım 🙁
Küçücük bir kedi yavrusu şaşkın şaşkın bakınıyordu…
Halinden acı çektiği belliydi, ama onun dışında da bir tuhaflık vardı.
Onu sevmeye çalışan küçük bir çocuktan öğrendiklerim ise beni dehşete düşürdü 🙁
Sokaktaki bir ”abi”, kedinin ayağını bisikletiyle ezmiş. Onun arkasından da başka bir ”abi” ise, kediye enerji içeceği içirmiş 🙁
Dilimi yuttum… Beynim iflas etti…
Benim boyuma, yaşıma bile ağır gelen ve çarpıntı yapan enerji içeceği, bu kedinin küçücük kalbine neler yapardı 🙁
Söylenmeye başladım…
”Bu nasıl bir dünya? Bu nasıl bir insanlık? Bu çocukları kim yetiştiriyor?”
Zamanım olsaydı o kediyi alıp, veterinere götürürdüm, ama dişçiye geç kalma şansım yoktu 🙁
Ben söylene söylene uzaklaşırken, kedinin etrafına insanlar birikmeye başlamıştı.
Dönüşte kediden eser yoktu…
Dilerim birileri onunla gerektiği gibi ilgilenmiştir 🙁
Bizim mahallede kedi vukuatları hiç bitmiyor zaten…
Kedi tekmeleyen mi istersiniz, kedi zehirleyen mi, işkence eden mi… Bir ara bir kediyi yaktıkları bile söylendi 🙁
Gerçekten anlamıyorum…
Biz insanlar nasıl bu hale geldik? Veya hangi ara bu hale gelebildik? 🙁 🙁 🙁
*** Yazıda kullandığım görsel bahsettiğim kediye ait değildir.
0 Comments