”Müslümana Haramdır Çeşmesi”


0

Bursa’da Osnanlı döneminde hayırsever bir Müslüman bir çeşme yaptırmış ve başına da bir hitabe eklemiş: ”Her kula helal, Müslümana haram”.

Eski adı Yahudilik Yolağzı, bugünkü adı Arap Şükrü semptinde…

Ortalık karışmış, millet ayaklanmış ve kadıya çıkıp, şikayet etmişler. Çeşmeyi yaptıran adamı yaka paça yakalamışlar ve kadının huzuruna çıkarmışlar. Sebebi nedir, aklını mı yitirdin diye çıkışmışlar adama…

”Müsade buyurun sebebi vardır, lakin ıspat ister, delil şarttır” demiş adam.

Kadı kızmış: ”Ne delili, ne ıspatı, sen fitne çıkardın. Müslüman ahalinin huzurunu kaçırdın, katlin vaciptir” demiş. Ama bir yandan da merak eder ve ”Nedir gerekçen” diye sormuş.

Adam, ”Bir tek sultana derim” diye cevap verince yine karışmış ortalık. Söz sultana gitmiş, o da sinirlenmiş ama adamı huzuruna istemiş  ve ”De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helal, bir tek Müslümana haram yazarsın…” diye sormuş.

Adam, ”Delilim vardır, lakin ıspat ister” diye cevap vermiş yine.

”Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?” demiş padişah.

”O zaman kükme kıldan incedir boynum sultanım. Ama şimdi herhangi bir sinagogdan rastgele bir hahamı azahsız yaka paça tutuklayın bir hafta, bakın neler olacak…” demiş adam.

Dediği yapılmış…

Tüm azınlıklar bir olmuş, başlarında Museviler, ”Ne oluyor, bu ne zulüm, bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masumdur, gerekirse kefalet ödeyelim…” Çevre  ülkelerden bile elçiler gelmiş…

Bir hafta dolunca ,”Sultanım artık bırakmak zamanıdır” demiş adam.

Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu olmuş, teşekkürler, hediyeler yağmur gibi yağmış.

Bir süre sonra adam,” Aynı işi, herhangi bir kiliseden bir papaz için yaptırınız sultanım” demiş.

Papaz, pazar ayininden yaka paça alınmış. Tepkiler yine artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış.

Mutluluk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış. Teşekkürler, hediyeler de 🙂

Din adamına kavuşan insanlar mutluluktan birbirlerine daha da sıkı sarılmışlar…

Sultan ”Bitti mi?” diye sormuş adama. ”Son bir iş kaldı, sonra sizin hüküm zamanıdır” demiş adam.

”Başkentimiz Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenen, itimat edilen alimini minberinden alıp, tutuklayın ve bakın bakalım ne olacak” demiş..

Dediğini yapmışlar. Ulucamii’nin imamını, cuma hutbesinin ortasında almışlar ve yaka paça götürmişler.

Ve ne olmuş biliyor musunuz 🙂

Bir Allah’ın kulu, tek olumlu bir kelam etmemiş. ”Ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz, hiç olmazsa vaazı bitene kadar bekleseydiniz” dememiş. Peşinden giden, arayan, soran olmamış.

Aptal ve cahil bir imam atanmış yerine. Halk halinden memnun, başlamışlar dedikoduya. Tutuklanan alim için de, ”Biz de onu adam, hoca bellemiştik… Kim bilir ne haltler etti de tutuklandı… Acırım arkasında kıldığım namazlara…”

Padişah, kadı ve adam izlemişler olan biteni. Padişah, ”Eee ne olacak şimdi bu adam? diye sormuş.

”Bırakma zamanıdır, bir de özür dileyip hellalik almak lazımdır hocadan…” demiş adam.

Padişah gereken emirleri vermiş.

”Ey büyük sultanım, siz irade buyurunuz lütfen, böylesi Müslümanlara su helal edilir mi?” diye sormuş adam.

Sultan acı acı bir tebessüm etmiş ve ”Hava bile harami hava bile…” demiş.

 


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir