10-12 yaşlarındaydım. Günlerden cumartesi…
Annem köye, anneannemin ziyaretine gitmiş. Babam da her zamanki gibi çalışıyordu.
Evde yalnızdım. Ödevlerimi bitirip, kitap okumak istiyordum.
Kalem almak için babamın çekmecesini karıştırırken, en arkaya sıkışmış 1-2 prezervatifi görünce donup, kaldım 🙁
”Babam, annemi aldatıyor” düşüncesiyle birkaç dakika kendime gelemedim.
Hayatta karısını aldatacak en son kişi babam olduğunu düşündüğüm için de, yaşadığım şok büyüktü.
Çünkü annemle evlenebilmek için ağır bedeller ödemiş, ödemeye de devam ediyordu.
Yani, evlatlıktan bile reddedilmeyi umursamadan, ailesine meydan okuyan adam, bunu yapamazdı bana göre 🙁
Ödevi de, kitabı da unutup, babam gelene kadar bin bir senaryo yazarak kendimi saat gibi kurdum…
Hesap sormaya ve onu hayatımızdan çıkarmaya kararlıydım 🙁
Babam gelir gelmez,yiyecek bir şeyler yapıp, masayı hazırladı. Ben de karşısına oturup, tek bir lokma yemeden gözlerimi ona dikip, baktım…
Neden yemediğimi sorunca da kalkıp, çekmecesindeki prezervatifleri getirip, ”Baba, senin bir sevgilin mi var?Bunu anneme nasıl yaparsın?” diye sordum ve ağlamaya başladım.
Babamın gözleri fal taşı gibi açıldı ve çok sinirlendi. Ama yemek masasında tartışmayı sevmediği için, sakin bir ses tonuyla, ”Yemeğini bitir! Sonra seni ona götürürüm” dedi.
Yutkuna yutkuna ve için için ağlaya ağlaya o zehir gibi yemeği mecburen bitirdim 🙁
Sonra babam prezervatifleri cebine attı ve beni motosikletine bindirerek, yola koyuldu.
Şehirden çıkıp, ilk köye yaklaşırken ben yeni senaryomu yazmıştım bile…
Babam, sözüm ona kışın akşamları iş çıkışı ve hafta sonları, kafasını dağıtmak için bir köyde hayvan besliyordu.
Kulübe gibi bir yer yapmıştı kendine, birkaç koyun ve bir köpeği vardı.
Oraya sadece birkaç defa sadece annemi ve yeğenimi götürmüştü, ama asla yatıya kalmalarına izin vermemişti. Ama kendisi bazen kalıyordu 🙁
Demek ki, sevgilisiyle orada görüşüyordu. Hele, hele de şimdi annem köye gitmişken 🙁
Babam, motosikleti durdurur durdurmaz bir havlama sesi ortalığı sardı. Kocaman bir kurt köpeği babama sarıldı ve koklayıp, yalamaya başladı.
Benim köpek fobim olduğu için, korkudan altıma edecektim neredeyse 🙁
Köpeği uzaklaştırıp, ”Hadi gel, bana yardım et! Sevgilime yemek hazırlayalım” dedi babam.
Kulübeye girip, biraz süt ısıttı. Sonra onu bir şişeye boşaltıp, başına cebindeki prezervatifi geçirdi. Elimden tutarak, koyunların yanına götürdü.
Aralarında küçücük, ama küçüçük bir kuzu, kocaman gözleriyle bize bakıyordu 🙂
”Hadi bakalım, benim sevgilimin karnını doyur” diyen babam, kis kis gülmeye başladı.
Öyle utandım ki, sormayın…
Gözyaşları içinde gülümseyerek, o küçücük kuzuyu besledim ve öpüp, kokladım.
O an dünyanın en mutlu çocuğu bendim 🙂 🙂 🙂
Yeni bir arkadaşım olmuştu ve en önemlisi de, babam annemi anlatmamıştı.
Eve döndüğümüzde babamın söylediğini her halde hayatımın sonuna kadar unutmayacağım…
‘Baban bile olsa güvenme derler, biliyorum. Ama doğru diye bir kavram varsa, onu dolduran birileri de mutlaka vardır! Ben anneni, onu aldatmayacak kadar çok seviyorum! Büyüdüğün zaman, bunun hasıl bir şey olduğunu öğrenirsin…”
Bu konu bir daha hiç açılmadı.
Büyüdüğüm zaman babamın, annemi neden, nasıl ve niçin sevdiğini öğrendim elbette 🙂
Ama o gündür, bugündür nerede olursa olsun, bir prezervatif görsem gülümserim 🙂 🙂 🙂
0 Comments