”Eskiden rekabet ve savaşlar, yiyecek sağlamak için gerekliydi; bu yiyecekler de sadece galip gelenlerce elde edilebiliyordu.
Şimdi bilim sayesinde doğal güçlere egemen olma yoluna girildiğine göre, insanlar birbirlerini yenmek yerine kendilerini doğayı fethetmeye adarlarsa herkes daha rahat ve mutlu olur.
Doğanın bir dost, bazen de başka insanlarla kavgalarımızda bir müttefik olarak takdim edilmesi, insanın dünyadaki gerçek konumunu belirsizleştirmekte ve insanoğlunun kalıcı mutluluğunu sağlayacak yegane savaşım olan bilimsel güç arayışına giden çabaları saptırmaktadır.
Bütün bu faydacı gerekçeler yanında gerçekdışı inançlara dayalı bir mutluluk arayışının yüce ve yetkin bir yönü yoktur. Dünyadaki gerçek konumumuzu korkusuzca algılamakta tam bir mutluluk, ve mit duvarları arkasına saklananların görebileceklerinden çok daha canlı bir dram vardır.
Düşünce dünyasında, kendi fiziksel güçsüzlükleriyle yüzleşmeye hazır olanların açılabilecekleri “engin denizler” vardır.
Bütün bunlardan daha önemli olarak da gün ışığını karartan, insanları kavgacı ve acımasız yapan korku’nun zulmünden kurtuluş vardır. Dünyadaki konumunu olduğu gibi görme yürekliliği göstermeyen hiç kimse bu korkudan kurtulamaz; kendisine, kendi küçüklüğünü görme olanağı vermeyen hiç kimse muktedir olduğu yüceliğe erişemez.”
BERTRANT RUSSEL
0 Comments