Ben tam bir ruh hastasıyım.
Bunu biliyorum ve halimden de çok memnunum.
Bu yaşıma kadar istediğim herşeye sahip oldum. Bedeli ne olursa olsun sahip oldum…
Sevginin değil, şiddetin kol gezdiği bir ailede büyüdüm. Kazık kadar oldum, ama hala babamdan dayak yerim…
Çünkü o da bir ruh hastasıdır. Sevilen, sayılan, entelektüel bir öküz.
Karısını ve çocuğunu istediği zaman ve istediği yerde döverek onları nekedar çok sevdiğini gösteren bir hayvan…
Babamdan yediğim dayakların sayesinde artistik yönlerimi geliştirdim ve insanları, özellikle de erkeklri nasıl kullanabileceğimi öğrendim.
Hayatıma giren her erkek benim canımı acıttığını, beni kullandığını zannederek kendini kandırdı.
Kandırdı, çünkü onların istediği herşeyi yaparken ben değişik maskeler kullanarak istediklerimi elde ettim. Veya elde ettiğimi zannettim…
Taa ki karşıma adam gibi adam çıkana kadar.
Karşıma çıkmadı aslında, ben onu seçtim.
Evli olmasına rağmen onu istedim, baştan çıkardım ve beraber oldum.
İnce ruhlu, anlayışlı, sevecen ve karısına fazlasıyla değer veren bir adamdı.
Üstüne üstlük karısı çok yakın arkadaşımdı… Onun yerinde olmak istedim ve mutluluğuna çomak sokarak, üzülmesini sebep oldum.
Üzülmesinin ötesinde, resmen yıkıldı…
Çünkü ben ona telefonda herşeyi anlatmakla yetinmeyip, karşısına dikildim ve gözünün içine bakarak kocasıyla yaşadıklarımızı anlattım.
O ağlarken öyle mutlu oldum ki, size anlatamam.
Pis pis sırıtarak: ”Kendini kandırma kızım” didim ve mutlu mesut bir şekilde evime döndüm.
Ama mutluluğum pek uzun sürmedi. Hayatını cehenneme çevirdiğim adam bir daha suratıma bakmadı…
Koşa koşa bana gelmesini beklerken o karısına döndü ve kendini affettirdi…
Üzüldüm mü?!.
Biraz ağladım… Ama hemen yeni bir hedef bulup, oynayacağım oyununun senaryosunu yazdım.
Bu defa masum kız rolü oynayarak, hayatımı garantiye alacağım. Evlenip, çocuk doğuracağım.
Sonra tekrar eski oyunlarıma devam edeceğim.
Dedim ya… Ben bir ruh hastasıyım. Değişmeye de hiç niyetim yok. Çünkü halimden memnunum…
0 Comments