Sanırım insanoğlu var olduğu sürece gizemini koruyacak en önemli organımız beynimizdir. Buna itiraz edebilecek kimse olduğunu sanmıyorum 🙂
Beyin yapısı, gelişimi, fonksiyonları bilimin başlıca araştırma, inceleme, gözlemleme, yorumlama ve tahmin etme konusu olmuştur. Olmaya da devam edecek.
Gizemini tamamen çözmek mümkün değilmiş gibi görünse de, bilim hemen hemen her gün yeni bilgiler sunuyor bize. Bu bilgilerin bazıları yüreğimize su serpiyor, bazıları da tedirgin edip, uyarıyor.
Dr. Sevda Sarıkaya da bu kitabıyla bizi hem bilgilendirmek, hem de uyarmak istemiş ve bunu çok güzel bir şekilde yapmış.
Unuttuklarımızı hatırlatan, düşündüren, öğreten ve umutlarımızı arttıran; bilimsel, ama akıcı bir dil. Aynı zamanda yavaş yavaş, sindire sindire okunması şart olduğunu hissettiren bir dil.
Beni en çok cezbeden tarafı ele aldığı her konuyla ilgili yapılmış olan en son çalışma örneklerine bolca yer vermesi.
Yani beyinle ilgili ne merak ediyorsanız, bu kitapta bulabilirsiniz. İsteyen ders kitabı niyetine, isteyen roman gibi okuyabilir. Ayrıca kitabın son bölümünde çok güzel röportajlar var. Dr. Sevda Sarıkaya’nın aykırı beyinli olarak gördüğü kişilerle yapmış olduğu röportajlar. Onlar da en az bilimsel bilgiler kadar düşündürücü ve öğretici 🙂
Benim kitapta üzerinde en çok durduğum konular- Alzheimer, Demans, Anevrizma, Beyin şifrelerinin kırılması ve Zeka gelişiminin ömür boyu sürme konuları oldu…
Bu konuları burada ele alıp, anlatmaya niyetim yok. Bu kitap anlatılmaz, okunur 🙂
Ama herkesin dikkatini çekecek ve ruhuna iyi gelecek bir alıntıyla yazımı bitirmek istiyorum: ”Dans etmek hafızamızı kuvvetlendiriyor”.
”Neuroscience dergisinde yayımlanan bir çalışmada, dans etmenin hafıza ve öğrenme ile ilgili beyin bölgelerindeki yaşlanmaya bağlı etkileri engellediği öne sürülüyor. Araştırmada, ortalaması 68 yaş olan gönüllülerden oluşan bir gruba 18 ay boyunca dans dersleri verilirken, diğer gruba ise esneme egzersizleri yaptırılıyor. Her iki grupta da hafıza ve öğrenmenin ana bölgesi kabul edilen hipokampusta hacim artışı gözlemleniyor. Ama dans öğretilen grupta hipokampustaki hacim artışının daha fazla olduğu saptanıyor. Dans etmek hareket etmenin en keyifli biçimi. Dans edin”.
Mutlaka okuyun derim 🙂
0 Comments