Ben Enver Aysever’i kendimi, abimi sever gibi severim 🙂
Onu çok iyi tanırım. Öyle ki, yüzüne baktığımda ne düşündüğünü tahmin ederim 🙂
Onunla öyle sık sık birlikte olmam. Olamam…
Ama istediğim anda, onu görmeden de onunla sohbet ederim 🙂
Okuduklarımı, düşündüklerimi, hissettiklerimi; yaptıklarımı ve yapmak istediklerimi anlatırım…
O güzel güzel beni dinler 🙂 Yani iyi bir dinleyicidir…
Ama konuştuğunda, hele hele soru sorduğunda beni büyüler. Çünkü onun da dediği gibi, ‘’Doğru bir soru sormak, inandırıcı bir yanıt bulmaktan daha zordur’’.
Onun sorduğu soruların peşinden takılıp, giden herkes o yolculuk sırasında zenginleştikçe zenginleşir…
Onunla ortak bir felsefemiz var: ‘’Yazmak yaşamaktır’’ 🙂
İkimiz de dünyada olup biten her şeyi merak eder, arar, araştırırız; Bilim ve Felsefeye dayanıp fikirler üretmeye çalışırız. Hayaller kurarız ve onların peşinden gideriz…
Çocukluğumuzdan beri en sevdiğimiz şey, kitapçı dükkanlarında dolaşmaktır 🙂
Saatlerce orada vakit geçirir, bir ton kitaba dokunup, okşarız. Hele hele yeni çıkan kitapları mutlaka koklarız 🙂
Yeni çıkan kitabın kokusu bize gizemli dünyadan gönderilen bir büyünün şifresi gibi gelir…
Ekonomik durumumuz ne olursa olsun, o kitapçıdan en az bir kitap alıp, öyle çıkarız 🙂
İkimiz de kitaplıklarımızdaki yazarlarla sohbet eder, kahramanlarıyla içli dışlı ilişkiler kurarız.
İkimizin de gözleri okumaktan kan çanağa olur. Dinlenmek için hayal dünyamıza çekilip, yazmak istediklerimizi düşleriz…
İkimiz de Dostoevskiyi çok sever, sık sık ona sığınırız.
Hele hele günümüzün gerçeklerinden bunalıp, köşeye sıkıştığımızda 🙂
Evet, ben Enver Aysever’i kendimi, abimi tanıdığım kadar tanır ve severim…
Ama onun bundan haberi yok 🙁 İnşallah bir gün olur 🙂
İnşallah bir gün karşılıklı oturup kitap, kitap, sadece kitap konuşuruz…
*****
Bu satırları Enver Aysever’in, ‘’Nasıl yazar olunur’’ kitabını okuduktan sonra kaleme aldım…
Yazımı da oradan tırtıkladığım şu satırlarla noktalamak istiyorum:
‘’Kusursuz olan güzel, çekici, haz veren değildir. İçinde eksiklik olmayan hiçbir güzel, güzelliğin üstüne düşünme olanağı vermez. Eksik olanı bulmak hem bir şans, hem de yaşam sevincidir…’’ 🙂 🙂 🙂
0 Comments