Ben bazı insanlar gibi öyle film gibi rüyalar görmem 🙂
Genelde kopuk kopuk bir iki kareden oluşur benim rüyalarım.
Uyandığımda o karelere takılır biraz aklım. Onları kendimce birleştirip, yorumlarım ve genelde de hayra yorarım.
Her şeye pozitif bakmaya çalışan bir insanım çünkü 🙂 Ölüme beş kala bile öyle olmayı hedefliyorum üstelik 🙂
Film gibi rüyalara bana uğramaz zannederdim…
Ama bu sabah ağlayarak uyandım 🙁
Elimde tuttuğum kırmızı kurşun kalemi fark edince de çığlık atarak, yere fırlattım 🙁
Kendime gelebilmek için buz gibi suyla elimi,yüzümü yıkadım ve kahvemi pişirdim.
Müziğimi açıp, en sevdiğim koltuğuma oturdum. Oturur oturmaz koltuğun köşesinde duran kalemi fark edince de beynimde şimşekler çaktı ve gece gördüğüm rüyayı hatırladım…
Küçük, karanlık ve soğuk bir odaya beni kapatmışlar. Yemem, içmem, konuşmam yasaklanmış. Elimde sadece kırmızı bir kurşun kalem var.
Arada sırada karanlığın içinde bir ses bana,”Akıllanana kadar burada kalacaksın! O elindeki silahla işlediğin suçun cezasını çekeceksin!” diye fısıldayıp, duruyordu.
Korkudan büzüldükçe büzülüyordum 🙁
”Ne silahı? ne suçu? Benim elimde sadece kırmızı bir kurşun kalemi var! Evimin her köşesinde vardır bu kalemlerden üstelik. Çünkü ben kitap okurken, beni etkileyen satırların altını o kalemlerle çizerim” diye düşünürken ; elimdeki kalem, ”Sitedeki yazı” diye fısıldadı.
Evet, arada sırada yazı yazdığım kendi kişisel sitem…
Kendimce değerli bulduğum, etkilendiğim, üzerinde düşündüğüm ve düşündürmek istediğim konuları kaleme aldığım sitem iki gün önce saldırıya uğramıştı 🙁
Yazdığım bir şey birilerinin bir yerlerine dokunmuştu ki, bilgilerimi ele geçirip, sitemi çökertmişlerdi 🙁
”Hangi yazı acaba?” diye düşünürken, elimdeki kalem, ”Mektup, mektup…” diye fısıldadı.
Allah’la dertleşmek niyetiyle ona mektup yazmıştım. Kendi kendimi şikayet ettiğim ve yardım istediğim bir yazı kimi rahatsız edebilirdi ki 🙂
Gülümseyerek, yazımın sonunu hatırladım…
”Tanrım, beni kitap ve kalemlerimden ayırma! Ben onlar olmadan çok sıkılırım! Lütfen, senin yanına gelirken de onları yanıma almama izin ver! Karşıma çıkmak için sıramı beklerken, bana arkadaşlık etsinler! Söz: Bana verdiğin cezayı, itiraz etmeden kabul edeceğim!”
Ben karanlıkta kendi kendime gülümserken, birden kapı açıldı ve otomatik silahlı bir adam karşıma dikildi.
”İşlediğin suçun cezası ölüm!” diye bağırarak, ateş etmeye başladı.
Ben de ağlayarak, ”Allah’ım beni affet! Kurtar beni bu silahlardan!” diye ağlayarak uyandım…
Uyanınca elimdeki kalemden korkmam bundandı.
Gece uyku aniden bastırınca, elimdeki kitabı bırakmışım, ama kalem elimde kalmış 🙂
Film gibi rüyalar…
Ne olursunuz benden uzak durun! Benim o kitap ve kalemlerle olan mutlu dünyama uğramayın bir daha !
0 Comments