Mirzakarin Norbekov’un bu kitabını biraz sıkılarak okudum ve yarım bırakmamak için ıkınıp, durdum 🙁
300sayfalık kitabın içindekilerini 100 sayfaya özetleseymiş bence daha iyi olurmuş 🙂
Çünkü uzun uzun anlatmalar, tekrarlar insanın dikkatini dağıtıyor ve bir noktadan sonra bunaltıp, bir şeyler öğrenme ihtimalini ortadan kaldırıyor 🙁
Diğer kitabını bir nefeste okumuş, eylenmiş ve güzel şeyler öğrenmiştim 🙂
Elbetteki bu kitaptan da öğrenilecek şeyler var…
”İnsan en çok kendinden korkuyor, en fazla kendisiyle yalnız kalmaktan çekiniyor” diyor yazar ve ”Önce kendinizle tanışın! Kendinizi öğrenin! Ancak ondan sonra insanlığı kavramaya başlarsınız” diye de öneriyor.
En çok Affetmekle ilgili söylediklerini sevdim 🙂
”Herkesi Tanrı için affedin! Herkesi kendiniz için affedin!” diyor.
Bence de 🙂 Kendimizi, düşmanlarımızı affedip, geçmişimizi salıverirsek ancak sevgiye yer açar ve uyuyan gücümüzü canlandırıp, hayatımızı güzelleştirebiliriz…
”Sevginin tüm tapınakları, tüm dinleri birleştiren bir öz” olduğunu unutmadan, her şeye sevgi çerçevesinden bakmaya öğrendiğimiz gün ise, mutlu olmayı da öğrenmiş oluyoruz 🙂
Yazarın da dediği gibi, her anın değerli olduğunu sık sık hatırlayarak kendimize sürekli yeni hedefler koyarsak ve hayallerimizin peşinden koşarsak sürüden değil,farklı ve yaratıcı bir insan oluruz 🙂
Buna katılmamak da imkansız 🙂
Yer yer sıkılsam da, iyi ki de okudum bu kitabı diyorum 🙂
0 Comments