Yazın, gene yazın


0

Çocukluğumdan beri öyküye aşık ve öyküyle dünyaya bakmayı seven bir okur ve kendi çapında öykü yazmaya çalışan bir yazar olarak, denemeyle de her zaman flört halindeyim 🙂

Bu flörte sebep olan birkaç yazarlardan biridir Tahsin Yücel 🙂

O yüzden ”Yazın. Gene yazın” kitabını bir nefeste okudum.

”Güzel yazmak bir yetenek işi, ama aksak yazı ortak özümüze değer vermediğimizi gösterir, ya da bu öze yabancı olduğumuzu” diyor üstat ve bizi Yazın, Yazar, Yazın ve biz çerçevesinden baktırarak, düşünmeye davet ediyor…

Yazmanın yolu ilk önce iyi okur olmadan geçtiğini hatırlatarak, iyi okur özel bir yetenek sorunu olmadığını, ”başka okumaların izini sürerek öğrenilebileceğini” söylüyor bize.

Benim en çok sevdiğim bölüm ”Yeniden okumak” oldu 🙂

Çünkü dönüp dönüp bazı kitapları okumak benim hoşuma gider. Ama bazı kitapları 🙂

Meğerse Tahsin Yücel’in de dönüp, dönüp okuduğu kitaplardan birisi Dostoyevski’nin- ”Suç ve ceza”sıymış…

Nedenini de şöyle anlatıyor: ”Nicedir hep anımsanmış, özlenmiş, ama gözden uzak kalmış bir dostun bildik, ama değişik bir yüzle yeniden yaşamıma katılmasıdır…”

Yazmak, yazmak, gene yazmak…

Büyük üstat yazmanın yaşı olmadığını kabul ediyor, ama bazen de ustalığın gençlikten daha önemli olduğunu da vurguluyor…

”Ne de olsa gençlik bize (ve herkese) verilmiş olandır. Ustalıksa yaşayıp gördüğümüzde, düşünüp düşlediğimizde, okuyup yazdığımızda; çocukluğumuz, gençliğimiz, olgunluk çağımız ve yaşlılığımızla, bir yapıt gibi, ağır ağır kurduğumuz şeydir…”

Kısacası Tahsin Yücel bize okuyun, çok okuyun, düşünün ve yazın, gene yazın diyor 🙂 🙂 🙂

Tavsiye derim 🙂


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir