Böylesi günlerde…


1

Böylesi günlerde çocuk sahibi olmadığım için şükredesim gelir…

Ki benim en hassas ve en zayıf noktamdır ?

Çocukları çok sevmeme rağmen, kader ağlarını öyle bir ördü ki, çocuk sahibi olamadım. Olmayı deneyemedim bile ?

Eşim ve ben çocukları o kadar çok seviyoruz ki, sokakta gördüğümüz her çocuk için oturup, sağlam kavga edebiliriz.

“Sen  daha çok ilgilendin. Bırak, biraz ben de ilgileneyim” diye ?

Her halde Tanrı’nın bir bildiği vardır, bizi bu konuda es geçtiği için.

Çocuk kelimesi bile geçince yüreğimin sıkışmasına rağmen, böylesi günlerde “İyi ki çocuğum yok” diyorum.

Çünkü ağlayan bir çocuk görünce, onu ağlatanları dünyaya geldiklerine pişman edesin gelir.

Çocuğu yüzünden ağlayan veya ağlatılan bir anneyi görünce ise dünyayı yıkasın gelir ?

Çünkü ben muhteşem bir anne ve muhteşem bir anneanne tarafından yetiştirildim.

Onlar ölene kadar ben onların küçücük kınalı kuzusuydum ?

Ağlamamam ve sürekli mutlu  olmam için üzerime titrediler ?

İşte bu yüzden anne olmamama rağmen, böylesi günlerde hayata küserim. Kaçıp, bir yerlere saklanasım gelir.

Ama dediğim gibi böylesi günlerde, en çok da çocuğum olmadığı için Tanrı’ya teşekkür ederim gelir ?

Çünkü benim çocuğumu, ne yapmış olursa olsun birileri ağlatırsa, canını acıtırsa ; hele hele kalkıp, bir taraflarını keserse yapamayacağım hiç bir şey yoktur ?

Bu nasıl bir insanlıktan çıkma halidir, bu nasıl bir barbarlıktır, bu nasıl bir kana susamıştık halidir ki, bir insan evladı başka bir insan evladına tekme atıyor, işkence ediyor, çaresizlikten ağlatıyor, hatta kafasını kesiyor ?

Arkadaşlar, hangi çağda yaşıyorsunuz siz ya?!

Kendinize gelin Allaaşkına!

Hepimiz kardeşiz! Hepimiz hata yapabiliriz. Hepimiz bir şekilde yanlış yola sürükleyebiliriz, birilerinin oyununa gelebiliriz…

Başkalarını cezalandırma hakkı bize ne Tanrı, ne de mevcut olan veya olması gereken yargı sistemi vermiyor.

Benim sizi anlamama imkan yok…

Bir de çıkıp, “Demokrasi Zafer’i” diyerek, kutlama yapıyorsunuz.

Ne kutlaması ya ??

Ağlayan ve ağlatılan bu kadar anne ve evladı varken siz nasıl bunu yapabiliyorsunuz ?

Demokrasi annelerinin göz yaşları üzerine kurulamaz ?

Böylesi günlerde, Sayın Cumhurbaşkanı’n karşısına çıktığımı ve  gözlerinin içine bakarak, şunları söylediğimi hayal ediyorum, ” Beni çocuğum olmadığı için şükredecek duruma getirdiniz! Sizin çocukları sevdiğinize inanmıyorum. Gerçekten sevseydiniz, bu kadar çok çocuğun ve bu kadar çok annenin ağlamasına sebep olmazdınız…”

Böylesi günlerde hiç kimseyi, kendimi bile sevmiyorum ??

 

 

 


Like it? Share with your friends!

1
Meliha Doğu

2 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. O küçümsediğiniz “demokrasi zaferi” ve bu saldırıya karşı koyabilecek, halkının arkasında olduğu bir Cumhurbaşkanınız olmasaydı ve darbe gerçekleşseydi çocuklar asıl o zaman ağlayacaktı. Böyle güzel cümleler kurabilen birinin daha böylesine ciddi bir olayın bile farkında olamayışı üzücü hakikaten.

    1. Yorumunuzu şimdi fark ettim ve bir şeyler yazma gereği duydum.
      Keşke isminizi de yazmış olsaydınız ki size Nasıl hitap edeceğimi bileyim. Ama önemli değil.
      Doğru ve yapıcı eleştirileri severim. O yüzden haklı olup olmadığınızı anlamak için yazımı tekrar okudum.
      O yazıda ne anlatmaya çalıştığımı doğru anladığınızı zannetmiyorum.
      Ben ” demokrasi zaferini” küçümsemedim, küçümseyemem de. Olayın ciddiyetinin fazlasıyla da farkındayım.
      Ben sadece olaylara farklı bir pencereden bakarak, babama sitem edercesine, Sayın Cumhurbaşkanı’mıza sitem ettim.
      Çünkü o gün de, bugün de hala anneler ve çocuklar ağlıyor. Artık bunun için bir şeyler yapılması gerektiğini vurgulamaya çalıştım.
      Annelerin ve çocukların ağlamadığı gün gerçek demokrasi Zafer’i olacağını düşündüğümü yazmaya çalıştım.
      Saygılar!