”Yaşam bir risktir ve eğer risk almamışsan, yaşamadın demektir…”
Bence çocuklarla yetişkinler arasındaki temel fark: Çocuklar sürekli bir gelişme arzusu duyar, yetişkinler ise değişmemek için elinden geleni yapar:)
Gelişme istemeyen bir kişi, yavaş yavaş ölmeye başladığını görmeği reddeder…
Öysa hayat bize sürekli gelişme ve büyüme fırsatı veriyor. Ömrümüz boyunca genç kalmak istiyorsak gelişim göstermeye, öğrenmeye, keşfetmeye devam etmeliyiz. Kendi ruhumuzu körelten alışkanlıkların içine, ya da zaten yapmayı bildiğimiz şeylerin uyuşturan rahatlığına kapılmamalıyız…
Yeni zihinsel alışkanlıklar yaratmalıyız… Olumlu duygulara eşlik eden değer verici düşünceleri yeterince sık üretmeli, ta ki yeni nöron bağları yaratılana ve başat olana dek…
İnsan beyni hemen hemen her şeye alışıyor. Başlangıçta nerdeyse insanüstü çaba gerektiren şey, bir süre sonra basit bir kararlılık gerektiriyor.
Çerçevelerin dışına çıkmalıyız…
Kurallara uyum salayan kişi düşünmekten kaçınır. Çerçeve içinde kalarak akıl yürütürsek, herkesin daha önce düşündüklerinden başka çözüm bulamayız…
İnsan ancak kendisini değiştirirse mutlu olur. Çevresini değiştirerek değil. Biz değişirsek, çevremiz de değişir zaten…
Unutmamalı ki, en önemli şeyler kimi zaman fark edilmeden geçip gidenlerdir 🙂
0 Comments