”Bu gezegene ruhsal evrimimiz için gerekli olan bazı dersleri öğrenmeye geldik ve küçük yaşta koşullandırıldığımız sınırlarımızı aşmak için buradayız…”
Son 7-8 yıldır Louise Hay benim en iyi arkadaşım, sırdaşım, güç kaynağım, terapistim, ilacım, her şeyimdir 🙂
Ruhumu daraltan şeyler ve yüreğimi sıkıştıran olaylar artınca, hemen onun kitaplarına sarılırım…
Yani senede en az bir kere; kendimi hatırlama, kendimi sevme ve kendi kendimi mutlu etme konularında ona danışırım 🙂
Onun önüme aynayı koymasını, ”Gözlerinin içine bak ve şunları şunları söyle ve yap…” demesini beklerim.
Evet, aynalar, aynalar, aynalar…
Kendi hakkımızdaki duygularımızı bize yansıtan aynalar 🙂
Kendimize gülümseyerek, kendimiz sevdiğimizi tekrarladığımızda; kendimizi ne kadar da kolay mutlu edebileceğimizi gösteren aynalar…
Kendimiz ve başkalarını affederek, geçmişe bağımlılıktan nasıl kurtulduğumuzu gösteren aynalar…
Kendimizle ilgili bir şeyler öğrenmenin ve yapmanın, mucizevi değişikliklere sebep olabileceğini gösteren aynalar. Ve hata yapmanın o kadar da korkunç bir şey olmadığını gösteren aynalar…
Zaten, ”öğrenmek- bilinçaltımız doğru parçaları yan yana kayana kadar hatalar yapmak” demek değil midir 🙂
Evet, Louise Hay’dan öğrenilecek çok şey var!
Onun kitaplarını okumadıysanız, mutlaka okuyun derim. Yazar olarak onu sevmeme imkan yok 🙂
Neyse, ben şimdi aynanın karşısına geçip, bugünkü olumlu ifademi çalışmaya gidiyorum…
”Değişmeye hazırım.
Eski olumsuz inançları bırakmaya hazırım!”
Çünküm kendime yeni deneyler yaratabilmek için zihinsel temizlik yaparak, işe yaramayan inançlarımı ve düşüncelerimi çöpe atıp, yer açmam ve hafiflemem lazım 🙂 🙂 🙂
0 Comments