Kelimelerle flört ederek başlamıştı seninle yolculuğumuz…
Acemi şiirler yazmayı denemiştik. Sen başlardın, ben devam etmeye çalışırdım. Ya da ben başlardım, sen bitirirdin. Bitirmek için acele ederdin.
Ben uzun bir yolculuk olacağını düşünerek, her kelimenin tadını çıkarmaya hazırdım. Sense sabırsızdın. Hep bir yerlere kaçıp gitmek için fırsat beklercesine, aklına gelen ilk kelimenin arkasına sığınırdın. Gözlerinde ise hep korkunun gölgesi dolaşıyordu.
Seni tanımaya, anlamaya ve o korkuyu çözmenin bir yolunu bulmak için debelendiğim bir gün, ”Ben hayatımı yaşamak istiyorum. Günün yirmi dört saatini kelimeleri düşünerek geçiremem” deyiverdin.
Canım acıdı mi bilmiyorum. Ama dünya durdu. Ben düştüm ve karanlığın içinde kayboldum.
Yüreğim çamurlu bir çukurun içinde çırpınırken, kelimelerin birer silah da olabileceğini öğrendim 🙁
Uzun bir süre şiir yazamadım. Sana değil, kelimelere küstüm. Ama senin için ”Kelime katili” diye bir not ekledim anılarımdaki sayfama.
O sayfayı bir yerlere gömmeyi başardığım gün ise kelimelerle barışmaya başladım. Tekrar onların sessiz limanına sığınmayı öğrenmem zaman aldı 🙁
Zaman bana bir daha kelimelerle arama hiç kimseyi sokmamayı da öğretti.
O yüzden şimdi kendi kelimelerini al ve yıllar önce gittiğin yere dön. Geç kaldın…
0 Comments