Ben artık etrafımda ve dünyada olup bitenden haberimin olmasını istemiyorum…
Değil tartışma programlarını veya haberleri seyretmek, televizyonu bile açmak istemiyorum,
Çünkü bunaldım. Hem de ölesiye 🙁
Her gün, her dakika gelen ölüm haberlerinden, çözüm bulmak yerine kavga eden insanlardan; aba altında sopa sallamayı bırakıp, gözümün içine bakarak ve gülümseyerek savrulan tehditlerden bıktım.
Nefes alamıyorum artık 🙁 Yaşam bir ceza, ölüm ise kurtuluş gibi geliyor bazen.
İnsanları anlamaya çalışmaktan, tam anladım derken duvara çarpmaktan yoruldum.
Bu nasıl bir çılgınlık, nasıl bir kendini kaybetmiş hali ki, bazen Tanrıyı bile unutuyoruz. Hiç ölmeyecekmişiz, sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi davranıyoruz.
Kaçıp, kurtulmak istiyorum bazen insanlardan 🙁 Ama nereye ve nereye kadar kaçabilirim ki?
O yüzden haberlerden haberdar olmamayı seçiyorum.
İnsanlara değil kitaplara sarılıp, güvenmeyi ve mutlu olmayı tercih ediyorum.
Şu an okuduğum kitaptan bir alıntıyla da yazımı noktalıyorum:
”Çoğu insan başka bir insandır. Düşünceleri başka birinin kanaatleridir. Yaşamları taklittir. Tutkuları bir yerden alıntıdır”- Oscar Wilde 🙂
0 Comments