Suyu taşırmayan gül yaprağı


0

Uzakdoğu’da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyormuş…

Burada geçerli olan incelik, anlatmak istediklerini konuşmadan açıklayabilmekmiş 🙂

Tapınakta sezgisel buluşmaya inanıldığı için de kapıda herhangi bir tokmak, çan veya zil yokmuş…

Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı gelmiş ve öylece durup, beklemiş.

Bir süre sonra kapı açılmış ve içerideki budist kapıda duran yabancıya bakmış.

Selamlaşmadan sonra söz’süz konuşmalara başlamışlar…

Gelen yabancı elbette ki tapınağa girmek ve kalmak istiyormuş.

Budist bir süre sonra kaybolmuş ve elinde ağızına kadar suyla dolu bir kapla dönmüş ve kabı yabancıya uzatmış.

Bu, yeni bir arayıcıyı kabul  edemeyecek kadar doluyuz demekmiş.

Yabancı tapınağın bahçesine dönmüş, aldığı bir gül yaprağını kabın içindeki suyun üstüne bırakmış. Gül yaprağı suyun üstünde yüzmesine rağmen, suyu taşırmamış.

Bunun karşısında kapıdaki budist saygıyla eğilmiş ve kapıyı açarak, yabancıyı içeri almış.

”Suyu taşırmayan bir gül yaprağına her zaman ihtiyaç vardır” demek istemiş :):):)


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir