Ben bu kitabı sevmedim 🙁
Okurken ruhum daraldı. Yarıda bırakmamak için kendimi çok zorladım…
Sözüm ona ‘’sahte Atatürk sevgisinin yerine, inanılmaz azmi ve tartışmasız cesaretiyle ülkesini kurtarmaya başarmış; günahlarıyla ve sevaplarıyla, canlı bir gerçek Atatürk’’ anlatılma niyetiyle yola çıkılmış…
Ama bence çok düşmanca, sert ve acımasız bir üslup kullanılmış ve objektif bir sonuç ortaya çıkmamış.
1932 yılında yazılan ve Atatürk’ün sağlığında yayımlanan ilk biyografi diye biliniyor sözde…
Bana göre kitabın her sayfasında yazarın, Atatürk’e olan nefreti okunuyor. Onu kötüleyerek ve hakaret ederek tatmin olmadığı da ortada…
Her fırsatta Türk’leri kötülemekten de kaçınmıyor: ‘’Türkler incelikten uzak şarklılardı ve Mustafa Kemal’i çok iyi anlıyorlardı’’ diyor.
Evet, doğru! Biz Mustafa Kemal’i çok iyi anlıyor ve yaptığı her şeye saygı duyuyoruz…
Kendi hayatını, sağlığını hiçe sayan, milleti için hiçbir devrimcinin yapmadığını yapan, adam gibi adam olduğu için 🙂
Ben bu kitabı neden okudum ve bitirmek için neden kendimi zorladım?
Yıllarca neden Türkiye’de okunması yasaklandığını ve neden kitabın bazı bölümlerin sansürlendiğini öğrenmek için…
Bence bir anlamda lüzumsuz bir kitap… Ama yine de sansürlenmesine karşıyım…
Çünkü Atatürk’e karşı olan bu büyük düşmanlığın, kinin ve nefretin altında yatan büyük hayranlığı ve kıskançlığı ele veriyor 🙂
Okumanızı pek tavsiye etmem, ama siz bilirsiniz…
0 Comments