”Bazen insanın her şeyi anlaması bir işe yaramaz”
Bu kitap bana iki şeyi hatırlattı: Öykü yazmanın kuralı olmadığını, ya da yazan kişiden kişiye değiştiğini.
Bir de bazı öyküleri anlamak ve anladıktan sonra da sevebilmek için ikinci bir şans tanımanın şart olduğunu 🙂
Çünkü Ralf Rothmann’ın öykülerini okumak ve anlamak pek kolay değil.
İlk okumada sıkılma ve bırakma ihtimali var. Ama aynı zamanda ikinci kez okumaya da kışkırtıyor biraz.
Saçma sapan gibi görünen ve havada asılı kalan şeyler aklınıza takılıyor ve huzur vermiyor.
Yavaş yavaş okumayla veya ikinci kez okurken her şey yerli yerine oturuyor.
Yani biraz beyin jimnastiği gerektiren öyküler 🙂
Sıradan, sıkıcı gibi görünen insanların garip davranışları ve garip alışkanlıkları anlatılırken, ince ince süzülen hikayeler şaşırtarak, şoke ederek, kafa karıştırarak düşünmeye davet ediyor.
Bazen karakterler gereğinden az konuşuyor, bazen de gereğinden fazla.
Bazen mekanlar, eşyalar ve karakterlerin dış görünüşü çok ayrıntılı anlatılıyor. Bazen de tek cümleyle bir çok şey anlatılıyor.
Mesela ”Getsemani” adlı öykü şu cümleyle başlıyor: …”Ve kadını üzüntüsünden uyurken buldu.”
Bence baya kışkırtıcı bir giriş. Hikaye başlamadan, hikayenin içinden başka hikayeler çıkarmaya ve bulmaya davet ediyor 🙂
Falf Rothmann kelime oyunlarını çok ustaca kullanıyor zaten. Mesela: ”Korkunun sonu aynanın ardında; camdan bir kapı, uzun bir koridor”.
Ya şuna ne demeli: ”Bir anlığına evdeki sessizlik iyice yayıldı. Seslerin olamamasından kaynaklanmıyordu sessizlik.”
Hemen hemen her öyküde anlatılmak istenilenin birleştirilmesi ve netleştirilmesi okuyucuya bırakılmış.
”Getsemani” öyküsünden bir örnek daha vermek istiyorum: ”Sefalet ve ölüme son, ve yalan umutlara, beyaz önlükler içinde dolap beygirliğine son, başhekim olmak uğruna ceset çiğneyen doktorlara son”.
Anlamak isteyene çok fazla şey anlatıyor bu satırlar.
Evet, anlamak isteyene…
Bence zaten yazar, yaratmış olduğu kendi öykü tarzının kapılarını okuyucuya açarken, ”Beni okumak ve anlamak istiyorsanız, biraz yorulmanız gerekiyor” diyor.
Ama bazen anlamak peşinden sevgiyi getirmiyor 🙂
Muhtemelen Ralf Rothmann’ın sevenleri az ve özdür.
0 Comments