Dün gece kendimi şımartmak ve kafamı dağıtmak için tek başıma tiyatroya gittim…
Ama oyun başlar başlamaz bunu yaptığıma pişman oldum 🙁
Daha doğrusu eşimle birlikte oyunu seyretmeye gittiğim için pişman oldum.
Çünkü ”Herkesin bildiği sırlar” oyunu hepimizin evinde, her evlilikte veya her ilişkide yaşanan olaylara ayna tutuyor.
Ayna tutarken de insanı kendisiyle yüzleşmeye davet etmiyor, resmen kışkırtıyor 🙂
Oyunun yazarı Yavuz Özkan, dünyanın en eski, en zor ve çözülmesi imkansız ilişkisini ele almış 🙂 KADIN VE ERKEK 🙂
İniş çıkışlarla dolu, anlaşılması, anlatılması, çözülmesi imkansız ve sonunda mutlaka çıkmaza saplanmaya mahküm bir ilişki…
Aşk ve nefretin iç içe olduğu, yan yanayken birbirine ulaşamamanın getirdiği mutsuzluğu, mutluluk gibi görme çaresizliği…
Evet, kadın ve erkek ilişkisindeki ara duraklar ve son nokta hep çaresizliktir 🙁 Hele hele günümüzde 🙁
Hayatın sırrını çözme yarışında mutlu olmak ve mutlu etmek imkansız gibi…
Burak Sontürk ve Ebru Unurtan muhteşem oyunculuklarıyla bizi bize anlatırken, bizim yerimize de bizimle yüzleşiyor.
Bu yüzleşmelerin ve hesaplaşmaların sonu olmadığını ve sevgi söz konusu olduğunda çözülmesi imkansız olduğunu da…
Evet, sevgi… Sırrı, reçetesi olmayan bir şeydir 🙂
Bütün fırtınalara, yağmura, çıkmazlara, yani her şeye rağmen yaşanmak istenen bir duygu…
Ve o fırtınalar sırasında kırılan bazı şeylere ve yağan yağmura rağmen iki el birbirine uzanıyorsa, o çıkmazlar ve bulunması imkansız sırlar vız gelir 🙂 🙂 🙂
Ne diyeyim… Mutlaka seyredin bu oyunu 🙂
Ama siz siz olun eşinizle veya sevgilinizle birlikte seyredin 🙂
0 Comments