Bu kitabı okumam neredeyse bir ay sürdü 🙁
Ben ki, nefes almak niyetine okurum, ama bu kitabı ıkına ıkına bitirmeye çalıştım 🙁
O kadar da kötü bir kitap değil aslında. Çok akıcı bir dili var, ama yer yer mantığımı zorlayan bilgiler olunca sıkıldım 🙁 Bıraktım… Tekrar başladım…
Oscar ödüllü, bir Hollywood yıldızı olan Shirley MacLaine, bu kitabında iç dünyasında çıktığı yolculukta keşfettiklerini, öğrendiklerini kaleme almış.
Keşfettiklerini aslında fazlasıyla araştırıp, incelemiş; tartmış, düşündükçe düşünmüş…
İşin içinden tam çıktığı söylenemez 🙂
Bugüne kadar bu konularda zaten hiç kimse kesin bir yargıya varabilmiş değil…
Çünkü, ” Saf mantıksal düşünce, dünyayı anlamamız için yeterli değildir. Gerçeğe ilişkin tüm bilgiler deneyimle başlar, deneyimle biter. Saf mantıksal bir çerçeve içinde sunulan görüşler boş bir gerçektir” diyor Albert Einstein 🙂
Yazarın kafa yorduğu konular, aslında hepimizin zaman zaman üzerinde düşündüğü konular…
Ölüm…Hayatla ölümün anlamı…Tekrar doğuş…Geçmiş yaşamlar…Ruh-Beden ilişkisi…Ruhun ölümsüzlüğü… Ufolar…
Ben bu konuları genelde bilimsel bir mantıkla değerlendirmeye çalıştığım için, bir yerlerde tıkanıyorum ve sıkılıyorum 🙁
Hissettiklerime ve yüreğime kulak vermek istemiyorum. Belki de korkuyorum ve bazı soru işaretlerimin havada asılı kalmasını tercih ediyorum 🙂
” Zeka olağanüstü olmakla birlikte, sınırlıdır. Oysa duyguların sınırı yoktur. Yüreğinize güvenin. Ya da sezgilerinize…” diyor yazar.
Ama ben yaşarken, bu dünyadaki gerçeklerle başa çıkmayı öğrenmeyi tercih ediyorum. Ölürken veya öldükten sonra olanları da merak etmek yerine, başıma gelince düşünür ve yaşarım diye düşünüyorum…
”Köşeyi dönünce neyle karşılaşacağını bilmeyen akıllı bir kaşif acele etmez, telaşa kapılmaz” sözünü de çok seviyorum 🙂
Dediğim gibi o kadar da kötü bir kitap değil, ama ben ıkına ıkına bitirdim 🙁
Yakınlarda bu tarz kitap da okumam her halde 🙂
0 Comments