Kış ikindisinin evinde


0

“İnsan kendisini bir başkasına anlatırsa, anlaşılabilir mi?” sorusuyla başlayan ve sonuna kadar da bu sorunun cevabını bulmak için çığılık atan bir kitap…

Bazen sessizce, bazen sağlam bir yumruk indirircesine atılan çığılıkların bana pek iyi geldiğini söyleyemem ?

Çok depresif, karamsar bir ruh haline büründüm okurken. Yer yer ruhum fena daraldı ?

Mesela,”Kişi gerçekliğin sarsıntısından kaçmaya başladı mı, ölüm çok yakına geliyor birdenbire…” cümlesi beni sağlam köşeye sıkıştırdı ?

“Cehennemin, kişinin çırılçıplak yalnızlığı olduğu…” cümlesi ise nefesimi daralttı ?

Öykü türüne aşık bir insan olarak, Haldun Taner öykü ödülünü kazanmış bu kitabı pek sevdiğimi söyleyemem.

Kurgu biçimi, fazlasıyla karamsar havası şu anki ruh halime hitap etmedi belki de…

Bazen sessizce, bazen de çığılık atarak üstüme üstüme gelen o cümleler kalabalığı dikkatimi  dağıttı ve okuma zevkimi azalttı belki de…

Güzel, ama karamsar iki cümleyle yazımı tamamlamak istiyorum ?

= “Söylediklerinin tam tersine, ‘yarın’ hiçbir zaman, hiçbir anlam taşımıyor.

” Ölümün ardından yürüyorum…”


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir