Okumak benim için nefes almaktır 🙂 Gerçekten!
Birkaç satır bir şey okumadığım gün, en mutsuz günümdür 🙁
Kitaplarla dolu bir odaya beni kapatsalar hiç, ama hiç sıkılmam. Tek yemek aklıma gelir 🙂 Çünkü açlığa da tahammülüm yoktur…
Kitapçı dükkanları, kütuphaneler en mutlu olduğum, huzur bulduğum yerlerdir!
Ama aynı zamanda kendimi küçücük bir karınca gibi hissettiğim yerler…
Bu karmaşık dünyada yolumu bulabilmem için daha çoook okumam gerektiğini düşündürdükleri için 🙁
Okudukça daha çok okumak isterim ! Hatta okumak istediğim bütün kitapları okumadan ölürsem çok mutsuz öleceğimi düşünürüm 🙁
Çocukken anneanneme, eğer ondan önce ölürsem, gömülürken mezarıma bir kitapla, bir paket bisküvi koymasını vasiyet ederdim.
Allah dedeciğimle olan randevuma kadar sıkılmamak ve aç kalmamak için 🙂
Anneannem önce gülerdi bu isteğime, sonra da, ”Tövbe tövbe kızım, böyle söyleme çarpılacaksın!” derdi.
Büyüdüm, hatta artık yaşlanmaya başladım, ama hala okumak istediğim kitapların hepsini okuyamamaktan korkuyorum 🙁
Yazmak ise bambaşka bir alem benim için… Hayaller dünyasından bile daha güzel bir dünyada gezmek gibi 🙂
Aslında ben daha okumaya başlamadan önce, yazmaya başlamışım 🙂 Gerçekten!
Daha 2-3 yaşlarındayken elime bir kağıt veya gazete parçası alıp, saatlerce ona bakarak okur gibi yaparmışım. Ne okuduğumu ise sır gibi saklayıp, kimseye söylemezmişim 🙂
Dört, beş yaşlarındayken ise bulutlara, kuşlara, böceklere bakarak hikayeler uydurmaya başlamışım 🙂 Hala da uyduruyorum…
Üzüldüğümde de, sevindiğimde de ; yalnızlık ve çaresizlik içinde çırpınırken veya konuşmak istemediğimde sessizliğe ve yazıya sarılırım.
İnsanları gözlemlemeyi, insan manzaraları biriktirmeyi çok severim 🙂
Kendi çerçevemden bakarak kişiliklerini çözmeye, neler hissettiklerini okuyarak, ne düşündüklerini tahmin etmeye bayılırım…
Yani bir nevi yüz falı bakar gibi 🙂 Sık sık da tuttururum 🙂
Beni etkileyen bir resmi, bir eşyayı hikayeye dönüştürebilir; yıllar öncesinde yaşamış bir fotoğrafı konuşturup, canlandırabilirim…
Kendimi bildim bileli konuşmaktan çok, dinlemeyi ve sessizliği severim.
Sessizliği yudumlayarak yaşadığım veya yaşayamadığım hikayeleri duyar, yazarak da yaşar ve yaşatırım 🙂
Evet, okumak ve yazmak…
Nefes almak ve yaşamaktır benim için! İkisinden birisi olmazsa hayatımın bir anlamı kalmaz.
Küserim hayata, biterim, ölürüm her halde 🙂 🙂 🙂
0 Comments