Yaşlanmak hepimizi kaygılandırıyor. Hastalanmak hepimizi kaygılandırıyor. Ama bizi asıl kaygılandıran, aklımızı yitirmek 🙁
Bazı ölçütlere göre orta yaş beynimiz (40-68 arası) gerçekten yavaşlıyor. Dikkatimiz daha kolay dağılıyor, yeni güç sorunlarla başa çıkmakta kimi zaman zorlanıyoruz.
Ama son bilimsel araştırmalar, yaşımız ilerledikçe beynimizin telafi edici numaralar geliştirdiğini gösteriyor 🙂
Bunlardan ilki: Duyguları düzenleme yeteneği. Bu yetenek yaşla birlikte artarmış ve orta yaş beynin en iyi özelliklerinden biriymiş…
”Bilgelik, neyi göz ardı edeceğini bilme sanatıdır” diyor William James
Son bilimsel araştırmalar, en parlak beyinlerin olumluya en çok eğilimli olanlar olduğunu gösteriyormuş 🙂 🙂 🙂
Çünkü olumsuz bilgi çok daha güçlüymüş ve beyinlerimizce daha kolay fark edilip işleniyormuş. Olumluya odaklanmak için ise daha fazla çaba harcamamız gerekiyormuş.
Orta yaş beyinler her şeye daha geniş açıdan bakıp, büyük resmi daha kolay görüyormuş. Yani bilgeliğin sırı da burdaymış 🙂
Beyinlerimiz aslında öncelikleri saptayacak, gereksiz şeyleri ayıklayacak şekilde düzenlenmişmiş.
Yaşımız ilerledikçe beynimizin genel olarak her 10 yılda bir %2 küçüldüğü tahmin ediliyor. Ama artık bilim adamları, çok sayıda hücrenin ölmediğini kesin olarak kabul ediyor.
Ayrıca orta yaş beynin eşsiz becerileri arasında belki de en tuhafı- İkitaraflılık yeteneği imiş 🙂
Yani ileri yaştaki beyin birden fazla iş yapmak için daha fazla beyin gücü, daha fazla sinirsel öz kullanıyor, yani genellikle iki yarım küreyi kullanıyor.
En muhafazakar sinir bilimciler bile yaşamımız boyunca en temel sinapsiz düzeyinde beyinlerimizin tamir edilebileceğini, hatta büyük oranda geliştirilebileceğini kabul ediyor 🙂
Eğitim beyni değiştiriyor. Tam olarak nasıl yaptığı bilinmese de bilim bunu kabul ediyor…
”Beyin bir kas gibidir ve her yaşta geliştirilebilir…” Margit L. Bleeker
0 Comments