Tartışmalar- Mehmet Fuat


0

”Sanatçı da eleştirmen de düşüncelerinde, duygularında özgür olmalı, bağımsız olmalı. İçinden geldiği gibi davranabilmeli. İnanmadığı, doğru bulmadığı görüşlere uymaya zorlanmamalı, baskı altında tutulmamalı”

Bu kitabı elime alır almaz daha ilk sayfasında, yani ‘Sunu’ bölümünde yazılanlar beni gülümsetti ve aynı zamanda güzel şeyler hatırlattı. Özellikle de şu satırlar: ”Ben çok severim tartışma yazılarını. Tartışmanın, karşıt düşüncelerin değerlendirmenin önemine inanılan bir ortamda yetişmiştim. Çevremdekiler hangi konu açılsa ne düşündüğümü söylememi isterlerdi. Onlara göre tartışma yaratıcıydı”.

Ben lisede okurken (Bulgaristan’da), edebiyat hocamın sayesinde, ülkedeki bütün yasaklara ve baskılara rağmen hiç korkmadan, hemen hemen her konuda tartışıp, fikir alışverişi yapanın ne kadar önemli ve zevkli olduğunu öğrendim. Özellikle de lise son sınıfta, haftada birgün yaptığımız yuvarlak masa toplantıları bizim yaratıcılığımızı kışkırtıp, hayal ve düşünce dünyalarımızı zenginleştirmişti 🙂

O yüzden Mehmet Fuat’ın ”Tartışmalar” kitabını okurken, sık sık gülümseyerek zaman yolculuğu yaptım, çokça da edebiyat hocamı andım. Hatta bazı yazıları okurken, karşımdaymış gibi hissettim. Hele ki şu satırları okurken, hocamın sesini duyar gibi oldum: ”Düşüncelerin çeşitliliğinden, karşıtlığından kötülük gelmez, ama düşüncelerin öbürlerini yıldırmaya, ürkütmeye, yasaklarla sınırlamaya çalışılmasından kötülük gelir”.

Mehmet Fuat’a sonuna kadar katılıyorum. Her şeyi didiklemekten, tartışmaktan, eleştirmekten, farklı farklı açılardan bakıp, farklı düşünmekten kimseye zarar gelmez. Tam tersine. Dünyalarımız renklenip, zenginleşir.

Bence de en büyük kötülük, bizim gibi düşünmeyenleri, ”yerden yere vurup, gülünç etmeye çalışmamız” 🙁

Ben kitapta en çok ”Çoğunluğun yazarı” adlı yazıyı sevdim. Orada anlatılanları özetleyen bir alıntıyla da yazımı bitirmek istiyorum…

”Yeryüzünde değer bakımından üç çeşit sanatçı yetişiyor. Birincisine Büyük Sanatçı, ikincisine İyi Sanatçı, üçüncüsüne de Kötü Sanatçı diyorum. Büyük Sanatçıların yapıtlarını bilgili insanlar kadar, bilgisiz insanlar da beğenir. İyi Sanatçılara gelince, onlar sanatı her şeyin üstünde tutan, canla başla çalışan, büyük sanatçı olmak isteyen, ama bir türlü büyük çapta yapıt veremeyen kimselerdir. Aydınlar öylelerini de beğenir. Halk beğenmez. Kötü sanatçılara gelince, onlar sanata önem vermeyen, halkı avlamak için başka yollara sapan kimselerdir. Yapıtlarında açık saçık sahneler pek boldur. Sanat bakımından büsbütün kötü oldukları söylenemez. Çoğunun sağlam bir tekniği, göze batan ustalıkları vardır”.

Okuyun derim 🙂


Like it? Share with your friends!

0
Meliha Doğu

0 Comments

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir