‘’Bütün inançların temeli sevgidir…
Her kim bir şey veya kimseyi severse ona inanmış, boyun eğmiş, kulluk etmiş olur.
Kulluk, sevginin yedi derecesinden biridir ki, ilk adımda dostluk başlatır.
Bu dereceler ezeli ilgiden doğar, ilgiyi sevgi takip eder. Sonra tutku, aşk, şevk ve kulluk diye devam edip, ebedi dostlukta nihayet bulur.
İyi veya kötü, yararlı veya zararlı her tür sevginin bir etkisi, sonucu, meyvesi ve hükmü vardır.
Coşku, zevk, özlem, yakınlaşma, ayrılma, uzaklaşma, terk etme, sevinme, üzülme, ağlama, gülme… Hepsi sevginin etkileri ve halleridir 🙂
Kişi sevgi basamaklarında sürekli bir kazanç ve güç kazanarak ilerlemelidir.
Belli bir yol aldıktan sonra sevgi yüzünden ağlasa da, gülse de; sevinse de, üzülse de; hatta sıkılsa yahut coşsa da bundan yarar görür.
Nitekim sevgiden uzaklaştığı zaman bunun tersi olacak, her halden üzülecektir.
Akıllı insan kendisine zarar verecek sevgiyi istemez.
Hakikati sevmek, sevgilerin en güzelidir 🙂
Çünkü hakikat Mutlak Güzellik’ten doğar ve bütün güzeller O’nun güzelliğinden bir ilham taşıdıkları için sevilirler.
Hakikati ayırt etmeyi bilirsen sevgiliye karşı sevgide ortak edinmemiş olursun 🙂
Sevgiliyi sevmek, sevgilinin sevdiklerini sevmek, sevgili için ve sevgili yolunda sevmek, sevgiliyle birlikte sevmek, bunlar hepsi insanın tabiatına uygundur…’’
***
Bu satırlardaki tek bir kelime elbette ki bana ait değildir 🙂
İskender Pala’nın, Şah Sultan kitabından alıntıdır…
Ben çok sevdim ve paylaşmak istedim 🙂 🙂 🙂
0 Comments